AB Bakanı Ömer Çelik Strazburg'da Canlı Yayında Açıklamalarda Bulundu

Son Güncelleme: 17 Mayıs 2017

Avrupa Birliği Bakanı ve Başmüzakereci Ömer Çelik, Strazburg'da NTV canlı yayınına katılarak temaslarına ve gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu ve soruları yanıtladı.

Türkiye'nin, ABD Başkanı Donald Trump'ın yaklaşımının yanlış olduğu görüşünün altını çizdiğini belirten AB Bakanı Ömer Çelik, şu ifadeleri kullandı:

"Türkiye'nin düşmanı olan bir terör örgütüne bu şekilde silah verilmesinin, hem bir müttefikimizin, bir başka terör örgütüyle mücadele ederken oradaki terör örgütünün ağır silahlara sahip olmasına müsaade etmesinin, son derece yanlış sonuçları olacağını biliyoruz. Tabii burada başka bir şey daha ortaya çıkıyor. Özellikle son 15 yılda en çok duyduğumuz kavram şu oldu, 'teröre karşı ortak mücadele, teröre karşı küresel mücadele'. Terör örgütleri arasında ayrım yapmanın ya da belli devletlerin kendilerini tehdit eden terör örgütleriyle mücadele ederken müttefiklerini tehdit eden terör örgütlerine sessiz kalmalarının son derece yanlış sonuçlar doğuracağı görüldü. Fakat şimdi yanlışın ötesine geçiliyor. Sessiz kalmanın ötesinde bizzat o terör örgütünü silahlandırma, ağır silahlar verme şeklinde, müttefiklik ilişkisinin ve müttefiklik kavramının içini boşaltan birtakım yaklaşımlar ortaya çıkıyor. Bir ülke çıkıp da terör konusunda çifte standart olmasın, teröre karşı ortak mücadele edelim diye bir çağrıyla dünyanın önüne çıktığında, bunun içini nasıl dolduracak bu uygulamalardan sonra?"

AB Bakanı Ömer Çelik, bu konuda en tutarlı olması, terörle küresel mücadeleye en çok destek vermesi gereken devletlerin bu şekilde izah edilemeyecek davranışlarda bulunmasının sadece bugün için değil bundan sonrası için de dünyanın pek çok yerinde başka travmalara neden olacağını vurguladı.

Başka bir ülkenin DEAŞ terör örgütüyle ittifak içine girmesi ve başka bir devlete karşı bunu kullanması durumunda, bu ülkenin hangi prensiplerle sorgulanacağını belirten Bakan Ömer Çelik, "Türkiye gibi önemli bir NATO müttefikine, ABD ile stratejik ortaklığı bulunan bir ülkeye, böyle bir davranışın sergilenmemesi gerekir çünkü o terör örgütü Türkiye'yi tehdit etmektedir. Ve Türkiye milli güvenliği çerçevesinde ona gereken muameleyi yapmaktadır." diye konuştu.

AB Bakanı Ömer Çelik, Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) mensupları ile liderlerine ve PKK'ya gösterilen müsamahanın, Avrupa'yı da bu konuda gerilettiğinin altını çizdi. 

AB'nin büyük bir güç olmasına rağmen Suriye ve Irak konusunda etkin bir güç olarak ortaya çıkamadığına işaret eden Bakan Ömer Çelik, "İçerideki bu çelişkiler, tek bir ses, tek bir güç olarak ortaya çıkmasını engelliyor." dedi.

Türkiye-AB ilişkilerinde gerginleşen havaya ilişkin bir soru üzerine AB Bakanı Ömer Çelik, "Bazı muhataplarımız hava gerginleştiği zaman, Türklerin herhangi bir diplomasi atağı yapmayacağını ve daha çok içe kapanacağını düşünüyor. Nerede bir kriz varsa hemen oraya çıkarma yapıyoruz. 'Nedir krizin sebebi ve bunun tarafları kimlerdir, oturup konuşalım' diyoruz. Bu genelde biraz şaşkınlık ve takdirle karşılanıyor." ifadesini kullandı.

Avrupa Komşuluk Politikası ve Genişleme Müzakerelerinden Sorumlu Üyesi Johannes Hahn'ın basına yansıyan eleştirilerine ilişkin Bakan Ömer Çelik, "Hahn'a bizzat sordum. ‘Ne demek bu AB rüyası bitti?’ diye. Bir genişleme komiserinin yetkisinde midir? Ya da buna kim karar veriyor bilelim dedim. Kendisi, kendi ifadesinin öyle olmadığını söyledi. Bir kişi özellikle Türkiye ile ilgili konuştuğunda, kendisinin olmayan bir ifade basına çıktığı zaman, yalanlasın istiyoruz. Aksi takdirde buna cevap vermek durumunda kalıyoruz." şeklinde konuştu.

AB Bakanı Ömer Çelik, AB'nin Türkiye'ye Kıbrıs sorununun çözümüyle ilgili sürekli telkinde bulunduğunu hatırlatarak asıl olumlu bir süreçte iken "Enosis" kararı çıkartan Rum kesimine bir şeyler söylenmesi gerektiğini anlattı. Bakan Ömer Çelik, "Güney Kıbrıs'takini bir devlet kabul edeceksiniz, Kıbrıs Türk toplumunu bir cemaat gibi göreceksiniz, o oraya katılsın gibi bir yaklaşımı ne Türkiye ne de KKTC kabul eder." dedi.

Türkiye'nin Kopenhag siyasi kriterlerine yeterliliğini sorgulayanlar olduğunu ifade eden AB Bakanı Ömer Çelik, kriterlerin pek çok AB üyesi ülkeden daha yeterli şekilde karşılandığının altını çizdi. Bakan Ömer Çelik, AB'nin üye ülke, aday olmayan ülke ya da aday ülke olup da küçük ülkelerle bir sorun çıktığı zaman çözüm modelinin olduğunu ancak Türkiye gibi büyük bir stratejik güç ve aynı zamanda aday ülkeyle ilgili bir ilişki modeli üretemediğini ifade etti.

Bugünkü görüşmelerinde altını çizdiği bir konuya değinen AB Bakanı Ömer Çelik, Türkiye'de sanki sadece yüzde 49 demokrat, yüzde 51 otokrat gibi son derece çiğ ve oryantalist bir yaklaşım üretenlerin bulunduğunu vurguladı. Bakan Ömer Çelik, "Türkiye'de yüzde 51 de demokrat, yüzde 49 da demokrat. Yüzde 85 katılım oranıyla gitmiş, demokratik yollarla iradesini ortaya koymuş." dedi.

AB Bakanı Ömer Çelik, Türkiye ile AB arasında yapılması muhtemel zirveden beklentinin ne olduğu sorusuna, "Yeni bir sayfa açmalıyız veya nasıl ilerleyeceğimize ilişkin kesin kararlar vermeliyiz ve artık o da işlemiyorsa işlemiyor demektir. Onun işleyebileceği bir safhaya geçmeliyiz." yanıtını verdi. Bakan Ömer Çelik, Türkiye'nin somut, uygulanabilir bir gelecek istediğine işaret etti.

Avrupa Parlamentosunun müzakereleri askıya almayı öneren taslak raporunun hatırlatılması üzerine AB Bakanı Ömer Çelik, halkın karar verdiği bir konuda "değiştirilerek uygulansın" demenin, Avrupa Parlamentosunun yetkisinde bir husus olmadığını belirtti.

Gümrük Birliği sürecine de değinen AB Bakanı Ömer Çelik, devlet müktesebatı olarak müzakerelere gerek siyasi pozisyon açısından gerek bürokrasinin kapasitesi açısından hazır olduklarını vurguladı.

Türkiye'nin AB ile ilişkilerde gelinen noktadan her halükarda kazançlı çıkacağını dile getiren Bakan Ömer Çelik, "Onlar karşılarında kasvetli, üzgün ve umutsuz bir AB bakanı görmek istiyorlarsa Türkiye'nin öyle bir AB bakanı yok. Tam tersine, biz geleceğe bakıyoruz, işimize odaklıyız. Son derece enerjik bir şekilde faaliyetimizi yürütüyoruz." dedi.

Kaynak: AA

Bu döküman ab.gov.tr sitesinde bulunan makaleden otomatik üretilmiştir