AB Bakanı ve Başmüzakereci Ömer Çelik Paris Temaslarını Tamamladı

Son Güncelleme: 10 Şubat 2017

Avrupa Birliği Bakanı ve Başmüzakereci Ömer Çelik, resmi temaslarda bulunmak üzere 9-10 Şubat 2017 tarihlerinde Paris’e bir ziyaret gerçekleştirdi.

AB Bakanı ve Başmüzakereci Ömer Çelik, Paris temasları çerçevesinde Fransa Dışişleri ve Uluslararası Kalkınma Bakanı Jean-Marc Ayrault ile bir araya geldi ve AB Bakanı Harlem Désir tarafından verilen çalışma yemeğine katıldı.

Ziyaret kapsamında Fransa Senatosu Başkanı Gérard Larcher ile Senato’da bir araya gelen AB Bakanı ve Başmüzakereci Ömer Çelik, sonrasında Fransa Uluslararası İlişkiler Enstitüsü’nde (IFRI) Avrupa'nın geleceği konulu bir konuşma yaptı.

AB Bakanı ve Başmüzakereci Ömer Çelik Paris ziyareti esnasında Fransız yazılı ve görsel basınına da mülakatlar verdi. Paris Büyükelçiliğinde Türk basın mensupları ile yaptığı basın toplantısında, Senato, Dışişleri ve AB Bakanlığındaki temaslarını özetleyen AB Bakanı Ömer Çelik, Avrupa'da bu yıl Fransa, Almanya ve Hollanda'da yapılacak üç önemli seçimin, sadece AB'nin kaderini değil tüm kıta Avrupasının kaderini şekillendireceğini söyledi.

AB Bakanı Ömer Çelik, Suriye ve Irak nedeniyle güvenlik konularının gündemde olması gereken bir süreçte, AB içindeki sorunların büyüyerek küresel meseleler haline geldiğini dile getirdi.

Avrupa'nın artık köprüler kurmak yerine duvarlar ördüğüne dikkati çeken AB Bakanı Ömer Çelik, şöyle konuştu: 

"Avrupa'da yükselen aşırı sağ akımlar bizzat Avrupa kıtasının içerisinde ideolojik olarak, zihniyet olarak yepyeni Berlin duvarları oluşturuyorlar. Bunu ilk başta herkesin gözünden kaçırmak için AB dışındaki ülkelere karşı, mültecilere karşı, Türkiye'ye karşı, İslam ülkelerine karşı yapıyor gibi gözüktüler. Ama biraz güçlendikçe bunun Avrupa'nın içine taşındığını hep beraber gördük. AB'nin buradan çıkışının yolu, geçmişte olduğunu gibi krizleri fırsatlara çevirmek şeklinde olmalıydı. Elindeki mekanizmaları müzakere zeminlerini güçlendirmek, genişleme politikasını güçlendirmek şeklinde olmalıydı. Ama tüm bu zeminleri zayıflatan, genişleme politikalarını geriye çeken yaklaşımları yüzünden bu krizi fırsata çeviremediler, kendi içlerinden taşıyarak hepimizin ortak barışını riske sokan yaklaşımlar üretmiş oldular."

AB Bakanı Ömer Çelik, bu tabloda Türkiye'nin merkezi rolünün daha da önem kazandığının altını çizerek, bu rolün iyi şekillendirilmesi gerektiğini ifade etti.

Fransa'nın bu bağlamda geçmişe nazaran daha olumlu bir yaklaşım içinde olduğuna işaret eden Bakan Ömer Çelik, Türkiye'nin daha iyi anlaşıldığını bizzat gördüğünü belirtti.

AB Bakanı Ömer Çelik, Türkiye'nin, mart ayında yapılacak AB liderler zirvesi öncesi Birlik ile başka bir toplantı yapıp yapmayacağı sorusuna, "Zirve yapmak için zirve yapılmaz. İlişkiler liderler düzeyinde ele alınmalı. Somut sonuçlar çıkmalı. Bundan sonra AB-Türkiye ilişkilerinin nasıl olacağından mültecilerle ilgili alt başlıklara kadar birçok konu var." yanıtını verdi. 

AB'nin hala ciddi bir vizyon eksikliğinin pençesinde olduğuna vurgu yapan AB Bakanı Ömer Çelik, 28 ülkenin en küçük meselelerde bile daha kendi aralarında bir anlaşmaya varamadığını, hatta dış politikada bazı konularda ciddi ayrışmalar yaşadığını dile getirdi.

-"Aşırı sağ iktidarlarının bedelini Avrupa öder"

AB Bakanı Ömer Çelik, Fransa'da aşırı sağcı lider Marine Le Pen'in Cumhurbaşkanı olması durumunda, Türkiye-AB ilişkilerinin nasıl etkileneceğine, aslında Avrupa'nın halinin ne olacağı noktasından yaklaşmak gerektiğini söyledi.

AB Bakanı Ömer Çelik Avrupa'da yükselen aşırı sağla ilgili şunları kaydetti:

"Biz kuşkusuz aşırı sağcılığı, İslamofobiyi yükselten hiçbir siyaset biçimini dünyanın hiçbir yerinde yükselmesini istemeyiz. Ama netice itibariyle 1483 yılından beri buradayız (Fransa'da). Türkiye-Fransa ilişkilerini tayin edecek şey, iki ülkenin yapısal durumudur, tarihsel ilişkisidir. Esas soru şudur, Le Pen gibi, Hollanda'da Wilders, Almanya'da alternatif parti gibiler iktidara geldiğinde Avrupa'nın hali ne olacak? O liderlerin hiçbirisi Avrupa halklarına bunun hesabını vermeyecekler. Burada Türkiye ile uğraşarak, mültecilerle uğraşarak, Müslümanlarla uğraşarak, bu ırkçılara karşı direnemedikleri için bu utancı yaşayacaklar. Bunu net şekilde görüyorum. Le Pen gibi birinin sunduğu siyasi perspektif, Fransa'yı Fransa yapan değerler için bir tehdit unsuru. Çünkü Le Pen gibiler 1. Dünya Savaşı ile 2. Dünya Savaşı arasındaki Avrupa'nın aynısını arzuluyor."

Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın anayasa değişiklik teklifine onay vermesini değerlendiren AB Bakanı Ömer Çelik, "Artık son kararı aziz milletimiz verecek. İnşallah karar, Türkiye Büyük Millet Meclisi'ndeki tabloyu yansıtır bir şekilde, Türkiye'nin istikrarla ilgili küresel ve bölgesel türbülanslara ilişkin hazırlıklarını tamamlamış bir şekilde 2017'yi ve önümüzdeki on yılları karşılayacak bir biçimde yapılanmasını sağlayacak bir evetle neticelenir." ifadesini kullandı.

- "Daha konsolide olmuş bir devlet yönetimine ihtiyaç var"

Türkiye'nin sistem krizlerine tahammülünün olmaması gerektiğini vurgulayan AB Bakanı Ömer Çelik, "İçine girdiğimiz bu bölgesel türbülans karşısında daha konsolide olmuş bir devlet yönetimine, sistemin krizlerini aşmış bir siyaset anlayışına ve bu türbülans içerisinde devletimizin çıkarlarını, milletimizin önümüzdeki yüzyılda oynayacağı rolü sağlayacak şekilde bir çerçeveye ihtiyacımız var. Sistem değişikliği bu çerçeveyi sağlayacaktır." ifadelerini kullandı.

AB Bakanı Ömer Çelik, AK Parti'nin referandumda yürüteceği kampanyaya ilişkin bir soru üzerine şöyle konuştu: 

"Geçmişteki kampanyalarla farklı bir durum var. Kuşkusuz AK Parti'ye gönül verenler güçlü bir şekilde 'evet'i destekleyeceklerdir. Ama aynı zamanda bu kampanyada, bunun bir parti meselesi olmadığı, devlet meselesi olduğu, devlet yönetiminin daha çok kontrolde olmasına duyduğumuz ihtiyacın bir neticesi olduğu anlatılacak."

AB Bakanı Ömer Çelik, sistem değişikliğinin partiler üstü olduğunu belirterek, "AK Parti'ye yakın ya da uzak birtakım yapıların kampanya faaliyetleri olduğunu görüyoruz. Belli istişareler içerisindeyiz. Vatandaşlarımızın daha çok kenetlendiği, devletimizin duyduğu bu ihtiyaçların milletimizin tamamı için gerekli olduğunun daha iyi anlaşılmasına sağlayacak bir kampanya yürüteceğiz. Bu, ülkedeki belli bir siyasi parti tabanının ihtiyaçları için düzenlenmiş bir şey değil." 

- "AK Parti ve MHP dışında da güçlü bir 'evet' oyu var"

AK Parti ve MHP dışında da 'evet' cephesinin güçlü bir tabanı olduğuna işaret eden AB Bakanı Ömer Çelik sözlerini şöyle sürdürdü:

"Sadece AK Parti ve MHP gibi 'evet'i açık bir şekilde destekleyen partilerin tabanıyla sınırlı bir mesele de değildir. Birtakım siyasi partiler 'hayır' kampanyasını yapacaklarını söylüyorlar. Ama biz onların tabanlarındaki vatandaşlarımızda da güçlü bir 'evet' oyunun olduğunu görüyoruz. Bunu bir bilek güreşine ya da partilere arası bir rövanşa çevirmek isteyenler var. Biz bu kampanyanın dışında duracağız. Tamamen pozitif bir kampanya temelinde bu meseleye yaklaşacağız."

AB Bakanı Ömer Çelik, Türkiye'deki OHAL uygulamasına Avrupa'dan gelen eleştirilere ilişkin bir soruya, "Türkiye bugün terör örgütlerinin faaliyetlerinden kaynaklanan bir tehditle karşı karşıya. Bu anlattığımız tabloyu kendileri için anlatıyorum. Mesela diyorum ki, Fransa'nın bin 295 kilometre Irak ve Suriye gibi sınırı olsa. Fransız Parlamentosu savaş uçakları tarafından bombalanmış olsa, Eyfel Kulesi'nin etrafına tanklar yerleşip sivil insanları öldürmüş olsa, Cumhurbaşkanı (François) Hollande'a karşı suikast girişimleri olsa, bizim şu anda aldığımız tedbirler pek çok Fransız siyasetçi tarafından yetersiz bulunur." cevabını verdi.

AB Bakanı ve Başmüzakereci Ömer Çelik'in Paris’teki temaslarında Türkiye-AB ilişkilerindeki son gelişmelerin yanı sıra terörle mücadele, göç, vize serbestisi, Fransa ile ikili ilişkilerimiz ve işbirliği konuları ele alındı.

AB Bakanı Ömer Çelik ayrıca Fransa İslam Konseyi ve Keldani Katolik Kilisesi mensuplarıyla da öğle yemeğinde bir araya geldi.

Kaynak: AA

Bu döküman ab.gov.tr sitesinde bulunan makaleden otomatik üretilmiştir