ENGLISH
  Güncelleme: 25/08/2016

AB BAKANI ÖMER ÇELIK: "TÜRKİYE’YE KARŞI ÇIKMAK TARİHÎ BİR HATA OLUR"

AB BAKANI ÖMER ÇELIK: "TÜRKİYE’YE KARŞI ÇIKMAK TARİHÎ BİR HATA OLUR"

Türk Avrupa Birliği (AB) Bakanı Ömer Çelik, Türkiye’deki Darbe Teşebbüsünün Bir Demokrasi Sınavı Olduğuna ve Avrupalıların Bu Sınavı Geçemediğine İnanıyor. Bakan Ömer Çelik, Mülakatta Ankara’nın Mülteci Anlaşmasını Ne Zaman, Nasıl ve Neden İptal Edebileceğini Açıkladı

PHILIPP MATTHEIS: Türk-Alman ilişkileri dip noktada. Alman İçişleri Bakanlığının gizli bir raporuna göre Türkiye “Orta Doğu’daki terörist eylemlerin merkezî platformu” oldu.

ÖMER ÇELİK: Bu raporların hiçbir dayanağı yoktur. DAEŞ'e karşı 50’den fazla ülke birlikte mücadele ediyor ama örgütü tamamen yok etmeyi başaramıyorlar. Biz aynı anda PKK , DAEŞ, DHKP-C ve FETÖ'ye karşı savaşıyoruz ve bunu hem kendi menfaatimiz, hem de müttefiklerimiz için yapıyoruz. Hâl böyleyken nasıl olur da Türkiye’ye “terörizm platformu” diyebilirsiniz? Türkiye bu gruplara karşı mücadele etmeseydi Avrupa’nın güvenliği tehlikeye girerdi.

MATTHEIS: Türkiye ve AB, başarısız darbe teşebbüsünün ardından birbirlerinden uzaklaştılar. Türk hükûmeti Avrupa’dan ne tür bir tepki bekliyordu?

ÖMER ÇELİK: Bu bir demokrasi sınavıydı ve Avrupa başarılı olamadı. Darbe teşebbüsüne gelen tepkileri Paris’te Charlie Hebdo saldırısına gelen tepkilerle karşılaştırın. Türk Başbakanı anma yürüyüşüne katılmak için hemen Paris’e gitmişti ancak AB devlet başkanlarının hiçbiri darbe teşebbüsünün ardından Türkiye’ye gelmedi.

MATTHEIS: FETÖ'ye karşı mücadelede Almanya’dan daha fazla destek bekliyorsunuz.

ÖMER ÇELİK: Uzun yıllardır PKK ile savaşıyoruz. Alman hükûmetine hangi şirket ve örgütlerin PKK ile bağlantılı olduklarını açıkça gösteren belgeler gönderdik. Hiçbir şey olmadı. Şimdi yine benzer bir durumla karşı karşıyayız, hızlı ve somut bir iş birliği istiyoruz.

MATTHEIS: Federal hükûmetten somut olarak ne istiyorsunuz?

ÖMER ÇELİK: Almanya’da örgütle bağlantısı olan imamlar var. Onların derhâl Türkiye’ye iadesini talep ediyoruz ayrıca FETÖ’ye yakın şirket ve kuruluşların kapatılmasını istiyoruz.

MATTHEIS: Darbenin arkasında FETÖ'nün olduğuna dair yeterli derecede delil sunabileceğinize emin misiniz?

ÖMER ÇELİK: Darbe kanıtın bizzat kendisidir. Bu öyle bir durum ki biri beni silahla tehdit ediyor ve bunu herkes görüyor fakat yine de fotoğraf isteniyor.

MATTHEIS: Birçok Avrupalı her şeyden önce Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın idam cezasının geri getirilmesini düşünmesi karşısında şok oldu.

ÖMER ÇELİK: Bunu sokaktaki halk istedi.

MATTHEIS: Fakat Erdoğan niye bu hususa el attı?

ÖMER ÇELİK: Herhangi bir adım atmadık ki sadece meclisin kararına saygı duyacağımızı söyledik. İdam cezası uygulayan çok sayıda demokratik ülke var.

MATTHEIS: Ama bu ülkelerin hiçbiri AB üyesi değil.

ÖMER ÇELİK: Biz de değiliz.

MATTHEIS: Türkiye, idam cezasını geri getirirse asla üye olamayacak.

ÖMER ÇELİK: Müzakereler, başlıklara ve objektif kriterlere dayanmalıdır. Sigmar Gabriel ya da Frank-Walter Steinmeier gibi bazı siyasetçiler, Türkiye’nin 20 yıl içinde AB üyesi olamayacağını ileri sürüyorlar. Bu da gösteriyor ki kriterlerin arkasında başka bir ajanda var. Türkiye ve Almanya, her zaman -kökleri Osmanlı İmparatorluğu’na kadar uzanan- sıkı bağlara sahip oldular. Bu dışlayıcı politika yeni değil. Mülteci anlaşmasının müzakereleri sırasında Türkiye’ye bir ay içinde çok sayıda üst düzey resmî ziyaret olmuştu, şimdi ise gelen olmadı.

MATTHEIS: İncinmiş bir âşık gibi konuşuyorsunuz. Türkiye şu anda kendisini öyle mi hissediyor?

ÖMER ÇELİK: Tek taraflı aşk olmaz. Uluslararası ilişkilerde ise aşk hiç olmaz ancak birbirini Almanya ve Türkiye gibi iyi tanıyan ülkelerin sayısının az olduğunu söyleyebiliriz. Türkiye’nin AB üyeliği stratejik, siyasi ve ekonomik nedenlerden dolayı hem Türkiye, hem de AB için iyi olur. Bunun için çalışıyoruz fakat AB de üzerine düşeni yapmalıdır.

MATTHEIS: AB, şu anda daha ziyade Türkiye ile Rusya arasındaki yakınlaşmadan endişe ediyor. Rusya, AB yerine bir alternatif olabilir mi?

ÖMER ÇELİK: Bölgenin esenliği için her iki ortakla da iyi ilişkiler istiyoruz. Türkiye, normal bir coğrafyada yer alan bir ülke değil. Farklı dünyaların ortasındayız, bu nedenle çok taraflı ilişkilere ihtiyacımız var. Suriye ve Irak’taki son derece komplike durumla uğraşıyoruz. Komşularımızla ne zaman iyi ilişkiler içine girsek AB, “Türkiye Batı’yı terk ediyor.” şeklinde şikâyetlere başlıyor.

MATTHEIS: Mülteci anlaşması ne kadar güvende?

ÖMER ÇELİK: 18 Mart’tan kaynaklanan yükümlülüklerimize sadık kalıyoruz. Geri kabul anlaşması, Türk kurumlarının alım kapasitesi sayesinde çok başarılı oldu. Sınır geçişleri 7 binden 100’e düştü. Bu anlaşma olmasaydı, Avrupa şimdi yeni bir mülteci faciası ile karşı karşıya kalacaktı ayrıca bu anlaşma Avrupa’daki demokrasileri de korudu çünkü sağcı partilerin yükselişi engellendi.

MATTHEIS: Halep düşerse ve 300 bin kişi yollara dökülürse ne olacak?

ÖMER ÇELİK: O zaman bugünkünden çok daha büyük bir krizle karşı karşıya kalacağız.

MATTHEIS: Anlaşma bu durumda işlemeye devam edecek mi?

ÖMER ÇELİK: O zaman kararlaştırılan bu yöntemler yeterli olmayacaktır.

MATTHEIS: AB’den daha fazla para mı istiyorsunuz?

ÖMER ÇELİK: Bugüne kadar mülteciler için 20 milyar dolar harcadık. AB’nin vadettiği üç milyar avronun yalnızca 160 milyonunu alabildik. Bu kesinlikle yeterli değil ancak önemli olan paranın miktarı değil, vaatlerin yerine getirilmesidir. Sürekli olumsuz eleştiriler alıyoruz, özellikle Avusturya’dan. Vatandaşlarımız soruyor: Neden AB’nin yükünü taşıdığımız hâlde bunları duymak zorundayız? Vize özgürlüğü belli bir noktaya ulaşmazsa anlaşmayı iptal etmek zorunda kalacağız.

MATTHEIS: Son tarihiniz nedir?

ÖMER ÇELİK: Geçen haziran ayıydı.

MATTHEIS: Daha ne kadar bekleyeceksiniz?

ÖMER ÇELİK: Fazla beklemeyeceğiz. Yeni bir anlaşma yapılması istenirse buna şimdiden hayır diyoruz. Bunun sonucu yeni bir göç dalgası olacaktır.

MATTHEIS: Tüm bunlar şu anda Rusya tarafından bombalanan Halep’in düşmesi durumunda mı yaşanacak?

ÖMER ÇELİK: Bu yalnızca bir örnek. Irak’ta da kriz var. Göçmenler her yerden geliyorlar. Bu nedenle Avrupa ile Türkiye arasındaki anlaşmalara ihtiyacımız var. Avusturya, sınırların NATO askerleri tarafından korunmasını istiyor ancak hiç kimse ölümden kaçmak isteyen insanlara karşı sınırlarını koruyamaz.

MATTHEIS: Türkiye, terörle mücadele yasalarını değiştirseydi çoktan vize özgürlüğüne kavuşmuş olacaktı.

ÖMER ÇELİK: Terörle mücadeleyi güçsüzleştiren her türlü yasa değişikliği, Avrupa’nın güvenliğine zarar verir.

MATTHEIS: O zaman Türkiye neden anlaşmayı imzaladı?

ÖMER ÇELİK: O günden bu yana şartlar ve terör değişti. Biz diyoruz ki durum iyileşir iyileşmez, yasa değişikliği konusunu AB ile ikili olarak görüşmeye başlayabiliriz.

MATTHEIS: O hâlde daha fazla zaman istiyorsunuz?

ÖMER ÇELİK: Şartlar değiştiğinde uzlaşmaya varabiliriz.

MATTHEIS: Terör sorunu, anlaşmayı imzalamadan önce de vardı. Buna rağmen terörle mücadele yasasında değişiklik yapacağınızı içeren anlaşmayı imzaladınız.

ÖMER ÇELİK: Onun öncesinde de teröristlerin hedefindeydik. Lütfen Türkiye konusunda biraz daha fazla empati kurun. Almanya’nın Suriye ve Irak’a sınırı olduğunu, sınırın öbür tarafında polis ve ordunun olmadığını düşünün. Buna rağmen sınırlarımızı korunmaya ihtiyacı olan insanlara açtık.

MATTHEIS: Türkiye’nin Suriye sınırı kapalı.

ÖMER ÇELİK: Sınır kontrol ediliyor. Sınırı açarsak hemen 100 bin kişi gelir.

MATTHEIS: Avrupa şu anda öğretmen, gazeteci ve hâkimlere karşı atılan sert adımları endişeyle izliyor. Ölçülü davranılıyor mu?

ÖMER ÇELİK: Dikkatli bir şekilde hareket ediyoruz fakat bir de şunu düşünün: Generallerin üçte biri darbeye katıldı. Geriye kalanların birçoğu ise talimat aldı ve bunları yerine getirdi.

MATTHEIS: Darbeye katılmış olmak mı yoksa FETÖ'nün bir üyesi olmak mı suç?

ÖMER ÇELİK: Buna hâkimler karar verecek. Eğer çocuğunuzu gönderdiğiniz okulun öğretmeni çocuğunuzu örgüte kazandırmaya çalışıyorsa bu bir suçtur.

MATTHEIS: 44 şirkete el konuldu. Daha kaç tanesine el konulacak?

ÖMER ÇELİK: Süreç devam ediyor. Kara para aklandığına dair deliller var. Tabii ki dikkatli hareket ediyoruz ancak bu mücadelede zayıflık gösteremeyiz. Buna rağmen yasalara uyuyoruz. İntikam almak isteseydik darbecileri hemen o gece öldürürdük fakat onları yargıya teslim ettik.

MATTHEIS: Türkiye, yurt dışından gelen paraya bağımlı. Birçok yatırımcı endişe içinde. Güveni nasıl yeniden tesis edeceksiniz?

ÖMER ÇELİK: Her ülke yabancı sermayeye bağımlıdır. Küreselleşme budur.

MATTHEIS: Durumu zararsızmış gibi göstermeye çalışıyorsunuz. Türkiye, düşük tasarrufu ve yüksek cari işlem açığı ile diğer ülkelere göre yabancı sermayeye çok daha fazla bağımlı.

ÖMER ÇELİK: Türk ekonomisinin ne kadar sağlam olduğunu gördünüz. Business-Community’nin keyfi yerinde. Darbe bir değişikliğe sebep olmadı. Piyasa dostu politikamıza devam edeceğiz.

MATTHEIS: Herkes böyle düşünmüyor. Kredi derecelendirme kuruluşu S&P Türkiye’nin kredi notunu düşürdü. Bu bir uyarı değil mi?

ÖMER ÇELİK: Onların nasıl çalıştığını biliyorsunuz. Birkaç analizciden ibaretler. Verdikleri notlar her zaman gerçeği yansıtmıyor. Şimdiye kadar tüm krizleri atlattık. Türk halkı demokrasiyi savundu. Sağlam bir ekonomimiz ve istikrarlı bir hükûmetimiz var. Bu dönem bir fırsat olarak düşünülmelidir ve AB yeni müzakere başlıkları açmalıdır. Bu ilişkileri düzeltebilir. AB’nin de kendi sorunları var: Brexit, Balkanlarda genişleme, Suriye ve Ukrayna’daki krizler. Şu anda Türkiye’ye karşı çıkmak tarihî bir hata olur.

Kaynak: WirtschaftsWoche


Diğer Haberler

Image
 
Image
 
Image
 
Image
 
Image
 

Güncelleme: 25/08/2016 / Hit: 3,185

Copyrights © 2023 Republic of Türkiye Ministry of Foreign Affairs
Directorate for EU Affairs
Copyrights © 2023 - Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanlığı
Avrupa Birliği Başkanlığı