ENGLISH
  Güncelleme: 30/06/2016

Mali ve Bütçesel Hükümler Faslı Açıldı

30 Haziran 2016 tarihinde Brüksel’de gerçekleştirilen Hükümetlerarası Katılım Konferansının 12. toplantısında 33 No’lu Mali ve Bütçesel Hükümler faslı müzakerelere açıldı.

Konferansa, ülkemizi temsilen Avrupa Birliği (AB) Bakanı ve Başmüzakereci Sayın Ömer Çelik, Dışişleri Bakanı Sayın Mevlüt Çavuşoğlu ve Maliye Bakanı Sayın Naci Ağbal; Avrupa Birliği Konseyi adına Dönem Başkanlığını yürüten Hollanda Dışişleri Bakanı Sayın Bert Koenders ile Avrupa Komisyonu adına Komşuluk Politikası ve Genişlemeden sorumlu AB Komisyonu Üyesi Sayın Johannes Hahn katıldı.

Konferansın ardından, AB Bakanı Ömer Çelik, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ve Maliye Bakanı Naci Ağbal ile birlikte Mali ve Bütçesel Hükümler faslının açılması vesilesiyle AB tarafı ile gerçekleştirilen ortak basın toplantısına katıldı.

Avrupa Birliği Bakanı ve Başmüzakereci Ömer Çelik, AB katılım müzakerelerinde Mali ve Bütçesel Hükümler faslının açılmasının ardından düzenlenen basın toplantısında "Tam üyelikle doğrudan bağlantılı olan ve üyelikle birlikte AB bütçesine aktarılacak öz kaynaklara ilişkin kuralları içeren bu faslın müzakerelere açılması, hem Türkiye’nin hem de AB’nin Türkiye’nin AB’ye üyelik hedefine olan bağlılığının en somut göstergesidir." dedi.

AB Bakanı Ömer Çelik, 33. Faslın müzakereye açılmasının 29 Kasım 2015 ve 18 Mart 2016 tarihlerinde gerçekleştirdiğimiz Türkiye-AB Zirvelerinde altını çizdiğimiz siyasi irade doğrultusunda katılım müzakerelerimizin canlandırılmasına yönelik kararlılığımızı ortaya koyan önemli bir adım olduğunu ifade ederek, katılım müzakerelerine devam edilmesinin her iki tarafın da ortak çıkarına hitap edeceğini vurguladı.

AB Bakanı Ömer Çelik, üyelikle birlikte AB bütçesine aktarılacak öz kaynaklara ilişkin kuralları içeren ve tam üyelikle doğrudan bağlantılı bu Faslın müzakerelere açılmasının hem Türk hem AB tarafının Türkiye’nin AB’ye üyelik hedefine olan bağlılığının en somut göstergesi olduğunu sözlerine ekledi.

Katılım müzakerelerinin başladığı 3 Ekim 2005'ten bu yana bakanlar düzeyinde Türkiye-AB 12. Hükümetlerarası Katılım Konferansının yapıldığına dikkati çeken AB Bakanı Ömer Çelik,  14 Aralık 2015'te 17 No’lu Ekonomik ve Parasal Politika Faslının açılmasının ardından 33 No’lu Mali ve Bütçesel Hükümler Faslının müzakerelere açılmasının Türkiye-AB ilişkilerinde yakalanan olumlu atmosferin somut kazanımlarının devam ettiğini gösterdiğini söyledi.

33. faslın açılması ile birlikte katılım müzakerelerinde 16 fasıl açılmış, 1 fasılın ise geçici olarak kapatılmış olduğunu vurgulayan AB Bakanı Ömer Çelik, "Uzun zamandır Türkiye-AB katılım müzakerelerinde süregelen durgunluğun ardından, 6 ay içerisinde 2 faslı müzakerelere açmamız aynı stratejik anlayışla hareket ettiğimizde neleri başarabileceğimizi ortaya koymuştur." ifadesini kullandı.

Türkiye’nin AB’ye tam üyelik sürecinin Türkiye’nin yararına olduğu kadar, AB’nin büyük krizler karşısında yeni mekanizmalar, yeni ittifak alanları oluşturabilmesi ve Avrupa vizyonunu güçlendirebilmesi için de son derece önemli olduğu düşündüğünü belirten AB Bakanı Ömer Çelik, "Son dönemde göç krizindeki işbirliğimiz ve "1’e 1" uygulamasındaki başarımız Türkiye-AB birlikteliğinin krizler karşısındaki işbirliği kapasitesinin kanıtı olmuştur. Bugün Türkiye-AB arasında göç alanındaki işbirliğinden övgüyle bahsetmekteyiz ve bu işbirliğinin sonuçlarının diğer ülkeler için ilham verici bir örnek olarak gösterilmesinden memnuniyet duyuyoruz." değerlendirmesinde bulundu.

Türkiye-AB birlikteliğinin üyelik yoluyla kurumsallaşması ve kalıcı hale getirilmesiyle, karşı karşıya olunan sınamaların üstesinden daha sistematik ve etkili bir şekilde gelinebileceğine dikkati çeken AB Bakanı ve Başmüzakereci Ömer Çelik sözlerine şöyle devam etti: "AB bakımından sınamalar her geçen gün daha zorlu hale gelmektedir. Son on yılda yaşanan çoklu krizler aşılabilmiş değildir. Kuruluşunda esas alınan felsefe, AB için yolun sürdürülmesine yeterli olmamaktadır. Yarım asrı aşkın bir bütünleşme sürecinde olan AB’nin sorunlara kalıcı bir çözüm üretmesi gerekmektir.  Bugün Avrupa projesinin geleceği için en önemli tehlike, aşırı sağ akımların, yabancı düşmanlığının, İslamofobi ve antisemitizmin yükselmesi suretiyle Avrupa’nın üzerinde yükseldiği değerlerin karşı karşıya bulunduğu tehdittir. Aşırı sağ akımlar kendilerini Türkiye düşmanlığı üzerinden ifade ediyor gibi gözükse de Türkiye karşıtlığı, aslında Avrupa karşıtlığıdır. İslamofobi, anti-semitizm, yabancı düşmanlığı ve AB karşıtlığı aslında aynı çarpık zihniyetin farklı tezahürleridir."

AB Bakanı Ömer Çelik, "oy kaygısıyla, aşırı sağ söylemlerini benimseyen ana akım siyasetin, rakiplerinin gücünü azaltmaktan ziyade bizatihi aşırı sağın çarpık ve radikal söylemlerinin yerleşmesine neden olduğunu" sözlerine ekledi.

Avrupa'da ana akım partilerin, yabancı düşmanlığı ve İslamofobi cephesine savrularak, Türkiye'yi eleştirme üzerinden söylem geliştirdiklerinde başarılı olamadıkları görüldüğünü belirten AB Bakanı Ömer Çelik, "Bu sonuçtan ders çıkararak aklıselim sahibi Avrupalı liderlerin bu akımların etkisinde kalmamaları, seslerini yükseltmeleri, sorumluluk almaları ve bu gidişata dur demelerinin zamanı gelmiştir." diye konuştu.

AB Bakanı ve Başmüzakereci Ömer Çelik,  AB’nin kendi geleceği açısından artık önlem almasının zorunlu olduğuna dikkati çekerek, sözlerine şöyle devam etti: "Yeni reformlar zorunludur. Avrupa’nın yeniden inşasını birlikte düşünme zamanıdır. AB’nin yeni bir heyecana, yeni bir inandırıcılık aşısına, taze bir başlangıca olan gereksinimi açıktır. Böyle bir başlangıcın Türkiye’ye de cesaretli bir bakışı öne çıkarması gerekecektir. Türkiye-AB birlikteliği bugün her zamankinden daha fazla ilerleyebilecek potansiyeli ve katma değeri içinde barındırmaktadır. İlişkilerimizin gerçek potansiyeli ancak açık bir üyelik perspektifi ve güvenilir bir katılım süreci çerçevesinde tam olarak ortaya çıkabilecektir. Bu kapsamda, tüm fasıllarda ilerleme kaydedilerek, katılım sürecinin hızlandırılmasının önemi ortadadır."

İngiltere'de AB'den ayrılık kararı çıkan referandum sonrasında Avrupa'da Türkiye’nin konumunun güçleneceğini kaydeden AB Bakanı Ömer Çelik, "Türkiye, AB etrafında yaşanan dinamiğin ayrılmaz bir parçası olup, kararlı iradesiyle Avrupa’nın yeniden inşasının güçlü bir aktörü olacaktır. Avrupa’nın geleceğinin şekillenmesinde, şimdiye kadar olduğu gibi bundan sonra da her zaman Türkiye’nin söyleyecek sözü olacaktır." değerlendirmesinde bulundu.

Nihai amacın tam üyelik olduğunu belirten AB Bakanı Ömer Çelik, ayrıca müzakerelerde gerçek bir dinamizm sağlamak için, 15-Enerji, 23-Yargı ve Temel Haklar, 24-Adalet, Özgürlük ve Güvenlik, 26-Eğitim ve Kültür, 31-Dış, Güvenlik ve Savunma Politikası Fasıllarının da bir an önce açılması çağrısında bulundu.

33. Fasıl ve AB bütçesi hakkında ayrıntılı bilgi için 

Kaynak: AA


Diğer Haberler

Image
 
Image
 
Image
 
Image
 
Image
 

Güncelleme: 30/06/2016 / Hit: 6,165

Copyrights © 2023 Republic of Türkiye Ministry of Foreign Affairs
Directorate for EU Affairs
Copyrights © 2023 - Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanlığı
Avrupa Birliği Başkanlığı