ENGLISH
  Güncelleme: 10/01/2013

Egemen Bağış’ın Göreve Gelişinin Dördüncü Yıldönümüne İlişkin Basın Bildirisi



9 Ocak 2013

 Avrupa Birliği Bakanı ve Başmüzakereci Sayın Egemen Bağış’ın

Göreve Gelişinin Dördüncü Yıldönümüne İlişkin Basın Bildirisi

 

  • Türkiye’nin ilk müstakil Devlet Bakanı ve AB Başmüzakerecisi olarak 9 Ocak 2009 tarihinde üstlendiğim görevimi, 5 Temmuz 2011 tarihinde kurulan 61. Hükümet Döneminde, Sayın Başbakanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın teveccühleri ve Sayın Cumhurbaşkanımız Abdullah Gül’ün yüksek takdirleriyle Avrupa Birliği Bakanı ve Başmüzakereci olarak sürdürmekten büyük onur duyuyorum.

 

  • Cumhuriyetimizin ilanından sonraki en büyük çağdaşlaşma projesi olarak gördüğümüz Avrupa Birliği (AB) sürecimizde böylesi önemli bir görevi 4 yıldır yürütüyor olmak onur verici olduğu kadar, büyük sorumlulukları da beraberinde getirmiştir.

 

  • Bu sorumlulukların bilinciyle, 3 Ekim 2005 tarihinde başladığımız katılım müzakerelerini aynı kararlılıkla yürütmeye devam ettik, milletimizin talep ve beklentileri doğrultusunda atılması gereken her türlü adımı tereddütsüz bir şekilde uygulamaya koyduk.

 

  • Son 4 yılda AB’den kaynaklanan her türlü olumsuzluğa, karamsarlığa rağmen Türkiye’nin bu en önemli çağdaşlaşma projesine dört elle sarıldık. Tüm bu çalışmalara ve verilen emeklere rağmen özellikle müzakere sürecinin çok dar bir bakış açısı ile yorumlanmakta olduğunu görüyor ve üzülüyorum.

 

  • Genişleme tarihinde hiçbir ülkenin karşılaşmadığı haksız siyasi blokajlarla karşı karşıya kaldık. Bu blokajlar nedeniyle AB üyeliği yolunda attığımız bütün adımlar ve gerçekleştirdiğimiz reformlar, resmi müzakere sürecine olması gerektiği gibi yansımadı. Bu yıl yayımlanan Türkiye İlerleme Raporu, sürecin sübjektif ve taraflı bir şekilde yürütüldüğünün en açık kanıtı olmuştur.

 

  • Biz de Sayın Başbakanımızın talimatlarıyla, Bakanlığımız koordinasyonunda, bütün ilgili Bakanlıklarımızın katkı ve değerlendirmeleriyle Türkiye’nin kendi İlerleme Raporu’nu hazırladık.  170 sayfalık bu Rapor ülkemizin reform kararlılığını sorgulayanlara her cümlesiyle, her sayfasıyla verilebilecek en net cevaptır.

 

  • Göreve geldiğimizde yaptığımız ilk işlerden biri, eski adıyla Avrupa Birliği Genel Sekreterliği olan kurumumuzu daha etkin ve güçlü hale getirmek oldu. Teşkilat kanununu değiştirerek, kadrolarımızın ve hizmet birimlerimizin sayısını artırdık.

 

  • Sivil Toplum, İletişim ve Kültür Başkanlığı, Avrupa Birliği Hukuku Başkanlığı ve Çeviri Eşgüdüm Başkanlığı gibi AB süreci bakımında hayati önemi haiz yeni başkanlıklar kurduk.

 

  • AB’nin başkenti Brüksel’de Bakanlığımızın yurt dışı teşkilatını kurduk. İstanbul’da Bakanlığımızın Ortaköy Ofisi’ni açtık.

 

  • Yurtdışı teşkilatımız Brüksel’de yerleşik sivil toplum örgütleri ile Bakanlığımız arasında köprü rolü oynamış, yerel yönetimlerimizin katılım sürecini, bu süreçte kendilerine düşen rol ve muhataplarını tanımalarına yönelik temasları yapmasını sağlamıştır.  Bu kapsamda,  benim de şahsen yer aldığım 26 STK ve düşünce kuruluşu etkinliğini gerçekleştirdik.

 

  • 2011 yılında, hükümetimizin müstakil bir Avrupa Birliği Bakanlığı ihdas etmesi, son 10 yılda AB sürecini daha da ileriye taşıma kararlılığımızın somut bir tezahürü olmuştur.

 

  • Avrupa Birliği Bakanlığının kurulmasıyla, “müzakere heyeti başkanlığı” görevinin de AB Bakanına tevdi edilmiş olması, AB makamları ile yapılan müzakerelerde tüm koordinasyonun tek elde, Avrupa Birliği Bakanlığı uhdesinde toplanmasını sağlamıştır.

 

  • Ayrıca yine Bakanlığın kurulmasıyla birlikte Avrupa Birliği Eğitim ve Gençlik Programları Merkezi Başkanlığı, kamuoyunda yaygın olarak kullanılan adıyla “Ulusal Ajans” ilgili kuruluş olarak Bakanlığımıza bağlanmıştır. 11 Nisan 2012 tarihinde Türk Akreditasyon Kurumu (TURKAK) da AB Bakanlığına bağlanmış ve böylece Avrupa Birliği Bakanlığı 14 Başkanlık, yaklaşık 350 personel ve iki bağlı kuruluş ile daha geniş ve güçlü bir aileye dönüşmüştür. Bu güçlü aile sıkı bağlarıyla adeta reform mutfağı şeklinde çalışmalarını azim ve kararlılıkla sürdürmektedir.

 

  • 4 yılda yaptığımız icraatlar, gerek AB perspektifimizin gerekse Avrupa Birliği reform sürecindeki azim ve kararlılığımızın mührüdür.

 

  • İletişim faaliyetlerinden, mali yardımlara, eğitimden hibe projelerine, müktesebat uyumundan siyasi kriterlere birçok alanda çalışmalarımızı inanç ve şevkle devam ettirdik.

 

  • Katılım müzakereleri kapsamında, son dört yılda “Vergilendirme”, “Gıda Güvenliği, Veterinerlik ve Bitki Sağlığı” ile “Çevre” olmak üzere 3 fasıl müzakerelere açıldı. Son dört yılda açılan 3 fasılla birlikte, müzakere sürecinde bugüne kadar 33 fasıldan toplam 13 fasıl müzakerelere açılmış oldu. Geriye kalan 20 faslın 17’si ise bazı üye ülkelerin siyasi blokajları ve 2006 yılında Ek Protokole ilişkin alınan karar çerçevesinde açılamamaktadır. Aynı karar nedeniyle hiçbir fasıl resmi olarak kapatılmamaktadır. Fransa 5 faslı, GKRY 6 faslı hiçbir teknik gerekçe olmaksızın bloke etmektedir.

 

  • Mevcut durum itibarıyla siyasi blokaja tabi olmayan 3 fasıl bulunmaktadır. Geriye kalan bu 3 faslın da (Rekabet Politikası, Kamu Alımları ve Sosyal Politika ve İstihdam) sosyo-ekonomik etkileri olan zorlu fasıllar olduğunu, diğer aday ülkelerin bu fasılları en sona bıraktığını hatırlatmak isterim.

 

  • 2012 yılı Mayıs ayında AB Komisyonu ile Pozitif Gündem adı altında geçici bir çalışma yöntemi geliştirdik. Pozitif Gündemin amacı siyasi blokajlı fasıllarda, çalışma gruplarıyla teknik açılış/kapanış kriterlerini en kısa sürede yerine getirmek ve vize, enerji, terörle mücadele gibi Türkiye-AB ilişkileri açısından önemli konularda işbirliği mekanizmalarını güçlendirmektir.

 

  • Pozitif Gündem çalışma grubu toplantıları sonrasında 6. Fasıl Şirketler Hukuku, 28. Fasıl Tüketicinin ve Sağlığın Korunması ve 32. Fasıl Mali Kontrol fasıllarının kapanış kriterlerinden 4 adedinin karşılandığı Komisyon tarafından resmen teyit edildi. 

 

  • Ayrıca, Pozitif Gündem kapsamında gerçekleştirdiğimiz dörtlü zirvelerle, enerji alanında AB ile işbirliği yapabileceğimiz somut alanları belirledik. “Türkiye-AB Enerji Sektörü Geliştirilmiş İşbirliği Belgesi” tüm taraflarca kabul edildi ve enerji işbirliğinin geliştirilmesi için yeni bir süreç başlattık. Bakanlığımız koordinasyonunda sektör bazında çalışma grupları oluşturduk. .

 

  • Yine Pozitif Gündem çerçevesinde geçen yıl imzaladığımız protokolün sonucunda bu yıl ilk kez kamu kurumu çalışanlarımız Avrupa Komisyonu bünyesinde göreve başladı.

 

  • Vize muafiyeti konusunda Hükümetimizin kararlı tutumu sayesinde önemli bir aşama kaydedildi. Bundan iki yıl öncesine kadar vize serbestisi ifadesini bile telaffuz etmeyen AB’nin, bugün vize muafiyeti konusunda bir taslak yol haritası hazırlama noktasına gelmiş olması memnuniyet vericidir.

 

  • Yol Haritası üzerinde mutabık kalındıktan sonra Geri Kabul Anlaşması’nın imzalanması gündeme gelecektir. Ülkemizce benimsenen tutum, Geri Kabul Anlaşması’nın uygulanması ile vize muafiyetinin eş zamanlı olarak gerçekleşmesidir. Bu yolda atılacak adımlarda, ülkemizin menfaatlerinin gözetilmesi, üzerinde hassasiyetle durduğumuz bir konudur. Bu hedef çerçevesinde, ilgili tüm kurumlarımızla gerekli çalışmaları sürdürüyoruz.

 

  • Vize muafiyetinin tamamlanmasına kadar olan surede, Türk vatandaşlarının Schengen vizesi alırken çektiği sıkıntıyı hafifletmeye yönelik tedbirlerin alınmasını sağlamaya devam edeceğiz. Bu amaçla, “uzun süreli ve çoklu giriş vizeleri verilmesi”, “vize ücretlerinde indirim”, “vize merkezlerinin yaygınlaştırılması” ve “belli kategorilere ilave kolaylıklar sağlanması” gibi konuların takipçisi olmaktayız.

 

  • Vize muafiyeti surecinin yani sıra, vatandaşlarımızın, AB ile aramızdaki ortaklık hukukundan kaynaklanan haklarının gerektiği şekilde uygulanabilmesini sağlamak amacıyla çalışmalarımızı sürdürdük. Vatandaşlarımız tarafından AB üye ülkeleri mahkemelerinde ve Avrupa Birliği Adalet Divanı’nda açılan davalar ve vatandaşlarımızın lehine verilen kararların uygulanmasını takip ettik. Bu kapsamda, 28 Mart 2012 tarihinde AB üyesi devletlere ve AB kurumlarına, Avrupa Birliği Adalet Divanı’nın ve ulusal mahkemelerin Türk vatandaşlarına vize uygulanamayacağı yönündeki kararlarına uymaları yönünde yazılı çağrıda bulunduk.

 

  • Söz konusu metni yurtiçi ve yurtdışındaki temas noktalarımıza ilettik. Aynı metni imzalı mektubumla, Avrupa Komisyonu üyeleri, Avrupa Parlamentosu Başkanı ve AB Konseyi Dönem Başkanı Danimarka Dışişleri Bakanına gönderdik.

 

  • Avrupa Komisyonu, 20 Aralık 2012 tarihinde kabul ettiği bir tavsiye kararı ile, Türk vatandaşı hizmet sunucuların AB üyesi ülkelerin sınırlarından giriş yaparken tabi olacakları kuralların belirlendiği Rehber İlkeleri gözden geçirdi. Böylece, Türk vatandaşı hizmet sunuculara Almanya ve Danimarka’nın yanı sıra Hollanda’nın da vize uygulamaması gerektiği ortaya konmuş oldu.

 

  • Vatandaşlarımızın daha özgür, daha demokratik ve insan haklarına daha saygılı bir Türkiye’de yaşaması amacına yönelik siyasi reformlar alanında da önemli adımlar attık. 

 

  • 12 Eylül 2010 tarihinde referanduma sunularak kabul edilen Anayasa Değişiklik Paketi AB normları temelinde bireysel hakların ve özgürlüklerin geliştirilmesi bakımından çok önemli değişiklikler getirdi. Yeni Anayasa hazırlık çalışmaları da toplumun farklı kesimlerinin görüşleri dikkate alınarak devam etmektedir. TBMM bünyesinde faaliyet gösteren Anayasa Uzlaşı Komisyonu farklı paydaşlardan gelen çeşitli görüşleri ve önerileri değerlendirme aşamasındadır.

 

  • İnsan hakları alanında kurumsallaşma çalışmalarımız hızla sürmektedir. İnsan hakları alanında tam teşekküllü kurumsal bir mekanizma oluşturmak amacıyla, Kamu Denetçiliği Kurumu Kanunu 29 Haziran 2012 tarihinde, Türkiye İnsan Hakları Kurumu Kanunu ise 30 Haziran 2012 tarihinde yürürlüğe girdi. Kamu Denetçiliği Kurumu Kanunu ile TBMM Başkanlığına bağlı, kamu tüzel kişiliğine sahip, özel bütçeli Kamu Denetçiliği Kurumu kuruldu. İlk Kamu Deneticimiz TBMM tarafından seçilerek, göreve başladı.

 

  • 23. Fasıl Yargı ve Temel Haklar bakımından önem taşıyan Yargı Reformu Stratejisi ve Eylem Planı hayata geçirildi. Yargı hizmetlerinin hızlandırılması, süratli, verimli ve ekonomik bir şekilde yürütülmesi, mahkemelerin iş yükünün azaltılması amacıyla 1. ve 2. Yargı Reformu Paketleriyle kapsamlı yasal düzenlemeler gerçekleştirdik.

 

  • 1. ve 2. Yargı Reformu Paketlerinin devamı niteliğinde olan 3. Yargı Reformu Paketi, AİHS hükümleri ve AİHM kararları doğrultusunda demokratikleşmeyi hızlandırmak, insan haklarının korunmasını güçlendirmek ve yargının iş yükünü azaltmak amacıyla 5 Temmuz 2012 tarihinde yürürlüğe girdi.

 

  • Bugün Türkiye’de, geçmişin tabuları olarak görülen pek çok konu rahatlıkla tartışılabilmektedir. 10-15 yıl evvel Türkiye’de insanlar 'Kürdüm' demeye korkarken bugün devletin televizyonu olan TRT 6 üzerinden 24 saat Kürtçe yayın yapmaktadır. Türkçe dışındaki dillerde 24 saat yayın yapılmasına olanak veren yönetmelik ile Türkçe dışındaki dillerde bölgesel yayın yapan radyo ve televizyon kanalı sayısı 25’e yükselttik.

 

  • Farklı inanç gruplarına mensup ve farklı etnik kökenden gelen vatandaşlarımızla geliştirdiğimiz etkileşim, kemikleşmiş sorunların büyük ölçüde giderilmesini sağlamaktadır. Bu kapsamda farklı inanç grubu temsilcileriyle üç kez toplandık ve ilgili kamu kurumlarıyla beraber onların sorunlarına çözümler ürettik.

 

  • 27 Ağustos 2011 tarihinde yürürlüğe giren Kanun Hükmünde Kararname ile tarihi bir adım attık. 1936 Beyannamesi çerçevesinde farklı inanç grubuna mensup vatandaşların mensubu olduğu cemaat vakıflarının çeşitli sebeplerle daha önce el konulan vakıf mülklerinin iade edilebilmesinin yolunu açtık.

 

  • Son dönemde, ülkemizde hoşgörü ve karşılıklı anlayış ortamının güçlendirilmesi bakımından önemli gelişmeler yaşandı. Bunun en güzel örnekleri, Trabzon’un Sümela Manastırı’nda, Van’ın Akdamar Adası’ndaki Surp Haç Ermeni Kilisesi’nde, İzmir’in Çeşme İlçesi Alaçatı Beldesi’nde, 88 yıl önce bir kilise olan Pazar Yeri Camii'nde ve Diyarbakır’da Surp Giragos Kilisesi’nde yapılan dini törenlerdir.

 

  • Müktesebata uyum çalışmaları kapsamında, 4 yılda 600’e yakın (90 adet kanun ve 480 adet ikincil düzenleme) mevzuat çıkarıp uygulamaya geçirerek, vatandaşlarımızın yaşam standartlarını yükseltmeye yönelik reform çalışmalarını sürdürmek konusunda kararlılığımızı ortaya koyduk.

 

  • Bu düzenlemelerle, vatandaşlarımızın can ve mal güvenliğini doğrudan ürün güvenliği konusundan, tüketici haklarına, tarladan sofraya tüm gıda zincirinde gıda güvenliğini sağlamadan, hayvan refahına, yolcu haklarından, kadın istihdamına, cep telefonu numara taşınabilirliğinden, bilim araştırmaya, katı atık yönetiminden, enerji verimliliğine, kamu ihalelerinin şeffaflığından Merkez Bankasının bağımsızlığına kadar birçok alanda önemli ilerlemeler kaydettik.

 

  • Her yaştan vatandaşımıza Avrupa’da eğitim, kişisel ve mesleki gelişim ve yabancı dil eğitimi imkânı sunan Ulusal Ajansın etkinliğini artırdık. Avrupa Komisyonu ile yürüttüğümüz yoğun müzakereler sonucu Ulusal Ajans’ın 2012 ve 2013 yıllarına ait bütçesini %40 oranında artıran Mutabakat Zaptı’nı 24 Kasım 2011 tarihinde imzaladık. Böylece, yıllık 110 Milyon Avroyu aşan bir bütçeye ulaşan Ulusal Ajansımız programlara katılan 33 Avrupa ülkesi arasında bütçe büyüklüğü bakımından üçüncü sıraya yükseldi.

 

  • Bunun sonucu olarak, 2011 yılında 43.000 yararlanıcıya hibe tahsisi yapılabilmişken, 2012 yılında 61.000 vatandaşımızın programlar kapsamında Avrupa ülkelerinde bir hafta ile bir yıl arasında değişen sürelerle eğitim ve gençlik faaliyeti yürütmesine imkân sağlamış olduk. Amacımız, 2013 yılında yararlanıcı sayısını 70.000’e çıkarmaktır.

 

  • İletişim, bilgilendirme ve lobi faaliyetlerimizi aktif bir şekilde sürdürdük. Göreve geldiğim günden itibaren Türkiye’nin AB üyeliğine ilişkin haklı tezlerini ve beklentilerini farklı ülkelerde, farklı platformlarda anlatmaya özen gösterdim, gösteriyorum.

 

  • 4 yılda toplam 152 yurtdışı resmi ziyaret gerçekleştirdim. Bu ziyaretlerin 124’ü AB ülkelerine oldu. Sadece Brüksel’i 33 kere ziyaret ettim. 

 

  • Gerek Karma Parlamento Komisyonu, Karma İstişare Komitesi ve Ortaklık Konseyi Toplantıları, gerekse de diğer resmi ziyaret ve davetler vesilesiyle Komisyon üyelerinin ve Avrupa Parlamentosu’nda mevcut grup liderlerinin hemen hemen hepsiyle defalarca görüştüm.

 

  • Komisyonla yıllardır yürütülen ortak çalışmaların yanı sıra üye ülke liderleriyle gerçekleştirdiğimiz yoğun temas ve görüşmeler neticesinde vizeden, terörle mücadeleye kadar çeşitli alanlarda somut kazanımlar elde ettik.

 

  • 2010 Ocak ayından itibaren uygulamaya koyduğumuz AB İletişim Stratejisi (ABİS) çerçevesinde 300’den fazla etkinliği doğrudan gerçekleştirdik veya destekledik. Strateji kapsamında düzenlenen etkinlikler; akademik ve öğrenci işbirliği programlarından, çeşitli dillerdeki tematik yayınlara, mevcut kültürel ve sanatsal etkinlikleri desteklemekten, medya kuruluşları ile ortak çalışmalara ve Türkiye ve Avrupa Birliği’nden siyasi kurumlar, sivil toplum, düşünce ve meslek kuruluşları ve yerel yönetimler ile bilgilendirme toplantılarından konferans ve panellere kadar çeşitlilik gösteriyor.

 

  • AB kamuoyuna daha etkin bir şekilde ulaşabilmek için AB kamu kurumları, sivil toplum, düşünce ve meslek kuruluşları ile çalışmalar yürüttük. Bu kapsamda, German Marshall Fund, European Stability Initiative, European Movement, Konrad Adeanaur Vakfı ve Chatham House gibi uluslararası arenada çalışmalarda bulunan sivil toplum kuruluşlarının Avrupa ülkeleri ve Türkiye’de düzenlendiği toplantılarda Türkiye ve AB ilişkileri hakkında sunumlar ve konuşmalar gerçekleştirdik.

 

  • Ziyaretlerimizde müzakere heyetimizin doğal üyesi olarak gördüğümüz Avrupa’da yaşayan Türk kökenli vatandaşlarımızla bir araya gelerek, AB sürecimiz hakkında karşılıklı görüşlerimizi paylaştık. 

 

  • Sivil toplum kuruluşlarıyla sürece dair temaslarda ve fikir teatilerinde bulunduk. Bu vesileyle, bugüne kadar ikisi Ankara ve ikisi ­İstanbul’da olmak üzere dört defa “Sivil Toplumla Diyalog Toplantıları” yaptık. Binlerce sivil toplum temsilcisi bu toplantılarda seslerini duyurma imkânı buldu. Sivil toplumla açık ve serbest bir diyalog kurulması fikri üzerine inşa edilen toplantıların sonuncusunda, 14 Şubat 2012 tarihinde farklı inanç gruplarından 300’den fazla sivil toplum kuruluşuyla bir araya geldik. Beşinci sivil toplum toplantımızı 19 Ocak 2013 tarihinde İstanbul’da gerçekleştireceğiz.

 

  • Aylık elektronik bültenimizi (e-bülten) her ay çeşitli kamu kurum ve kuruluşları ile sivil toplumdan yaklaşık 8 bin kişilik bir kitleye ulaştırıyoruz.

 

  • Bakanlığımızla ilgili güncel haberler ve AB sürecinde yaşanan gelişmeleri zamanında vatandaşlarımızla paylaşmak üzere Bakanlığımızın güncellenen internet sayfasına ek olarak kurumsal facebook ve twitter sayfaları ile halkımıza ulaştık.

 

  • Bu süreçte gençlerimize ve onların yaratıcı fikirlerini AB sürecimize katmaya da büyük önem verdik. İstanbul’da bulunan İletişim Fakülteleri ve Meslek Yüksek Okulları’nı, hem AB konusunda bilgilendirmek hem de iletişim çalışmalarımızda birer aktör olarak sürece dâhil etmek amacıyla, 2012 yılında üçüncüsünü düzenlediğimiz “AB Yolunda Genç İletişimciler Yarışması” projesini başlattık.

 

  • Ülkemizdeki üniversitelerin mütercim-tercümanlık fakültelerinde okuyan öğrencilerin yetişmesine katkıda bulunmak ve katılım sürecimizle ilgili farkındalık yaratmak amacıyla, Bakanlığımız tarafından geçtiğimiz yıl ilki düzenlenen "Genç Çevirmenler Yarışması"nın ikincisini İstanbul'da gerçekleştirdik.

 

  • Bakanlığımızla DHL Express arasında imzalanan işbirliği protokolü ile Türkiye’den Avrupa’ya gönderilecek DHL Express kolilerinin ve tırlarının üzerine, “Avrupa’nın Geleceği için Anahtar Türkiye” mesajıyla birlikte Türkiye’nin AB’ye katkılarını anlatan sloganlar bastırarak yurtdışındaki alıcılara ulaştırdık. Kampanya ile mesajlarımızı ayda 150.000 alıcıya ulaştırdık.

 

  • Türk sinemasının Avrupa'da tanıtılması amacıyla Türkiye Sinema ve Audiovisual Kültür Vakfı (TÜRSAK) tarafından Kopenhag ve Amsterdam Milano, Lizbon ve Budapeşte’de düzenlenen “Turkey: The Missing Star” (Türkiye: Tamamlayıcı Yıldız) Film Festivali’nin açılışını gerçekleştirdik.

 

  • Bilfen Okullarıyla gerçekleştirdiğimiz “AB’de Yüz Türk Çocuğu” etkinliği ile Avrupa Parlamentosu'nda (AP) “Türkiye olarak biz de Avrupalıyız” mesajını verdik.

 

  • “Karagöz’ün AB Dersi” kukla gösterisi ile ilköğretim öğrencilerimize ulaştık.

 

  • Bakanlığımızca desteklenen “Gençlik Otobüsü Avrupa Yolunda” projesi kapsamında 53 gencimizi Ortaköy Ofisimizden yolcu ettik. Gençlik Otobüsü 13 Avrupa ülkesini ziyaret ederek gençler arasında gönüllülük kavramının yaygınlaşmasına katkı sağladı.

 

  • Türkiye'nin beş kentini Avrupa kültür haritasında ön plana çıkaran "Benim Kentim" projesini hayata geçirdik. Bu proje ile İstanbul, Mardin, Trabzon, Konya ve Çanakkale’nin kültürel yapılarının Avrupa’da tanıtılmasını sağladık.

 

  • CAP İstanbul Yelken Yarışı’na ve kıtalararası buluşmanın sembollerinden birisi olan Avrasya Maratonu’na destek verdik.

 

  • İstanbul’un 2010 Avrupa Kültür Başkenti olması için kapsamlı çalışmalar yaptık.

 

  • 2012 yılı Avrupa Spor Başkenti seçimleri öncesinde İstanbul’un adaylığı için yürütülen lobi faaliyetlerine Bakanlık olarak ilk evrelerinden itibaren destek verdik. Antwerp ve Cardiff’le yarışan İstanbul, 30 Kasım 2011 tarihinde Avrupa Parlamentosu’nda yapılan törenle, Avrupa Spor Başkenti bayrağını Valencia’dan devraldı.

 

  • Klasik Otomobil Ralli Organizasyonu tarafından düzenlenen ve Türkiye'nin de aralarında bulunduğu 12 Avrupa ülkesinden 111 takım, 355 otomobil ve 666 yarışçının katıldığı “2011 Dostluk ve Barış Rallisi”ne destek verdik.

 

  • Türkiye-AB Mali İşbirliği kapsamında yürütülen ve yararlanıcısı Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) olan Parlamentolar Arası Değişim ve Diyalog Projesinin faaliyetlerine destek verdik.

 

  • Dokuz Eylül Üniversitesi, İzmir Valiliği ve Buca İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü işbirliğinde yürütülmekte olan “Onbin Müzakereci Arabulucu ve Lider Öğrenci Projesi”ne destek verdik.

 

  • International Herald Tribune tarafından 25-26 Nisan tarihlerinde düzenlenen “Sports Business Summit” konferansına destek verdik.

 

 

  • 29 Avrupa ülkesinde yürütülmek üzere başlatılan bir atölye çalışmaları dizisi olan “Benim Avrupam-My Europe” projesinin Türkiye bölümü bizim himayemizde gerçekleştirildi.

 

  • Harvard Üniversitesi tarafından “Kokkalis Programı” çerçevesinde her sene Haziran ayı içinde dünyanın belirli bölgelerinde gerçekleştirilen “Harvard Yönetici Eğitimi” programının 3-7 Haziran 2012 tarihleri arasında İstanbul Özyeğin Üniversitesinde gerçekleştirilmesine destek verdik.

 

  • Kısa filmler aracılığıyla fikri mülkiyet haklarının gündelik hayatımızdaki önemini vurgulamak ve korsanla mücadeleye ilişkin özellikle genç nüfusun farkındalığını arttırmak amacıyla Bakanlığımız öncülüğünde ve Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın destekleriyle  “Korsanlıkla Mücadele ve Telif Hakları” temalı İstanbul liselerarası kısa film yarışmasını düzenledik.

 

  • 2010 yılında 9 Mayıs gününe özel “Avrupa Günü Pulu” ve “Avrupa Günü Milli Piyango Bileti” bastırdık.

 

  • 9 Mayıs 2011 etkinlikleri çerçevesinde Nevşehir’de AB üyesi ülkelerin büyükelçilikleri ile “Türkiye ile AB Daha Yükseğe” adlı etkinlikte bir araya geldik. Ankara’daki Avrupa Günü kutlamaları çerçevesinde, AB ülkeleri büyükelçilerinin katıldığı bir törenle Pursaklar’da “Avrupa Birliği Parkı”nın açılışını hep birlikte gerçekleştirdik.

 

  • 2011 ve 2012 yıllarında, Türkiye Jokey Kulübü ile Avrupa Birliği Bakanlığı Koşusu’nu gerçekleştirdik. İlki düzenlenen koşunun galibine kupasını takdim ederek, gelenekselleşmesine ilişkin dileklerimi ilettim.

 

  • 2010-2012 yılları arasında Avrupa Günü kutlamaları kapsamında üç ana telefon operatörüyle (Avea, Vodafone, Turkcell) temas kurularak kullanıcılara “9 Mayıs Avrupa Günü”nü kutlayan mesaj gönderdik.

 

  • Artık geleneksel hale gelen “Avrupa Günü Şenliği”ni bu yıl, Ankara Büyükşehir Belediyesi ve Avrupa Birliği Türkiye Delegasyonu’nun işbirliğiyle 9 Mayıs 2012 günü Ankara Gençlik Parkı’nda tiyatrolardan dans gösterilerine, klasik müzik dinletilerinden caz konserlerine kadar bir dizi etkinlikle kutladık.

 

  • Reklam şirketleriyle yürüttüğümüz işbirliği projeleriyle İzmir, Ankara, İstanbul, Bursa ve Antalya gibi illerimizde kent meydanlarında, alışveriş merkezleri ve hastanelerde bulunan elektronik ekranlarda hazırladığımız sloganlarımız yayınlatılarak, kamuoyunda 9 Mayıs Avrupa Günü ve Türkiye’nin AB müzakere sürecine ilişkin farkındalık yaratılmasına katkıda bulunduk.

 

  • Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası (CSO) Avrupa Günü Konseri ve Türkiye’deki dini cemaatlerin temsilcilerinin katılımıyla gerçekleştirdiğimiz Tek Tanrıya Müzik Konseri gibi kültürel ve sanatsal etkinlikler gerçekleştirdik.

 

  • Yine bu yılki 9 Mayıs Etkinlikleri kapsamında, İstanbul’un Spor Başkenti olması sebebiyle Türkiye’nin Doğu ile Batı arasındaki köprü görevini sembolize eden Boğaziçi Köprüsü’nde “Kıtalararası Kuzey Yürüyüşü” gerçekleştirdik. 

 

  • Spor Toto Süper Lig Süper Final Şampiyonluk Grubu ve Avrupa Ligi Grubu futbol müsabakalarına ev sahibi takımlar “AB reformlarıyla daha dinamik Türkiye” yazılı bir pankartla çıktı.

 

  • AB hakkındaki bilgi kirliliğini gidermek ve halkımıza AB ve AB sürecimiz hakkında doğru bilgiler aktarmak amacıyla yayınlar hazırladık ve tüm ülkeye dağıttık.

 

  • Geçtiğimiz yıl içinde “AB Müktesebatında Ortak Düzenlemeler: Üye Devletlere Bırakılan Konular”, “Eşleştirme Bilgilendirme”, “Yerleşik Eşleştirme Danışmanlarına Yönelik Rehber”, “TAIEX Bilgilendirme”, “Avrupa Birliğine Üye ve Aday Ülkelerde Temel Ekonomik Göstergeler” ve “AB Tüketici Hakları Direktifi (Asgari Uyumlaştırma Yaklaşımından Yeni Bir Kurallar Setine)” “Avrupa için Dijital Gündem”, “AB Programları Başarı Hikayeleri”, “Biz Birlikte Avrupayız” isimli çalışmaları hazırladık.

 

  • “AB Üyesi Bir Türkiye Broşürü”, “2013 Yılı Cep Ajandası”, “100 Konuda AB'nin Günlük Hayatımıza Etkileri”, “Türkiye-AB: Kadınlar için Birlikte”, “2012 Yılı Türkiye İlerleme Raporu ve Avrupa Birliği Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış'ın Değerlendirmesi” ve “Anahtar Türkiye” başlıklı broşür ve kitapçıkların basımı ve dağıtımını gerçekleştirdik. “Anahtar Türkiye” broşürünü Türkçe’nin yanı sıra İngilizce, Almanca, Fransızca, Danca, İspanyolca, İtalyanca ve Macarca olarak hazırladık.

 

  • Avrupa’da devam eden ekonomik krizi yakından izleyerek “Finansal İşlem Vergisi ve Avrupa Birliği Uygulaması”, “Yunanistan’ın Euro Bölgesinden Ayrılmasının Olası Ekonomik Etkileri” konulu kitaplarımızı yayınladık. Avrupa Birliğine Üye Ülkelerde ve Türkiye’de Temel Ekonomik Göstergeler başlıklı düzenli yayınımızın basımı ve dağıtımına devam ettik.

 

  • 2002-2008 döneminde uygulanan en etkin 100 projeyi (900 Milyon avro civarında) seçerek, kamuoyuna tanıtmak amacıyla bir kitap çalışması yürüttük. 2012 yılı Aralık ayında tamamlanan kitabı, gerek kamu kuruluşlarımızın gerekse meslek örgütleri ve sivil toplum kuruluşlarının yararlanabileceği güvenilir bir kaynak halinde kullanıma sunduk.

 

  • Bakanlığımız yayınları, Metro Turizm ile imzalanan işbirliği protokolü ile Türkiye çapında, Türk Hava Yolları ile imzalanan işbirliği protokolü çerçevesinde ise THY ve AnadoluJet’in iç ve dış hat uçuşlarında dağıtılarak geniş kitlelere ulaştırıldı.

 

  • Avrupa Birliği ve Türkiye-AB sürecine ışık tutmak amacıyla yerli ve yabancı kitap, dergi ve AB Bakanlığı yayınlarından oluşan çok sayıda dokümanı toplumun hizmetine sunan Bakanlığımız kütüphanesini, 250’nin üzerinde yeni yayın ile zenginleştirerek kamuoyunu aydınlatmaya devam ettik.

 

  • “AB Bakanlığı Dokümantasyon Merkezi Online Katalog Tarama Sistemi”ni, Bilkent Üniversitesi tarafından hazırlanan BLISS programı aracılığıyla yeniden işler hale getirdik.

 

  • AB ve Türkiye-AB ilişkilerine dair en kapsamlı veri kaynağını oluşturma hedefiyle Bakanlığımız internet sitesi üzerinden ulaşılabilen online bir veritabanı olan “Elektronik Veri Arşivi”ni kamuoyunun kullanımına sunduk. Hâlihazırda 1000’den fazla dosyanın yer aldığı Elektronik Veri Arşivi, her geçen gün yeni belgelerle daha da büyüyor.

 

  • Bakanlığımız tarafından yürütülen ve İngiltere'nin Ankara Büyükelçiliği tarafından desteklenen “Türk Yerel Medyası AB Yolunda” projesi çerçevesinde, 10 ilimizde düzenlediğimiz bölgesel bilgilendirme seminerleri ile Türkiye'nin dört bir yanından yerel medya temsilcileriyle bir araya geldik. 81 ilimizde AB heyecanını canlandırmak üzere hayata geçirdiğimiz proje ile 250 yerel medya mensubu hedeflenmişken, tam iki katı medya mensubuna ulaştık. Yerel medya tarafından oldukça ilgi gören projenin ikincisini Afyon’da 14 Ocak’ta gerçekleştireceğimiz ilk bilgilendirme semineri ile yürütmeye başladık.

 

  • Danimarka ve Avusturya’nın önde gelen basın-yayın kuruluşlarından temsilcileri Bakanlığımız ve Basın Yayın Enformasyon Genel Müdürlüğü (BYEGM) işbirliği ile 2012 yılında Türkiye’de ağırladık. Ayrıca, Türkiye’de yerleşik yabancı medya kuruluşları temsilcilerine yönelik basın toplantıları düzenleyerek karşılıklı görüş alışverişinde bulunduk.

 

  • Lüksemburg Dışişleri Bakanlığı’nın Avrupa Gazetecilik Merkezi’ne desteğiyle, her yıl Türkiye’den Lüksemburg’a davet edilen 15 gazeteciye yönelik gerçekleştirilen bilgilendirme toplantılarına katkıda bulunmaya devam ettik.

 

  • Türk kamuoyuna AB üyelik sürecinin kazanımlarını ve AB değerlerini anlatmayı hedefleyen “AB’ye Gireceğiz de Ne Olacak?” ve “Niçin AB?” başlıklı iki ayrı, toplamda ise 41 televizyon/radyo spotu hazırladık. Aralık 2010 tarihi itibarıyla 1.145 ulusal, bölgesel ve yerel radyo ve televizyon kanalına dağıtılan bu spotlar, 1-15 Mayıs 2011 tarihleri arasında sıklıkla yayınlandı ve halen yayınlanmaktadır. 

 

  • 2012 yılı içinde Türkiye’nin ve Avrupa’nın ortak geleceğine ilişkin “ortak bir bilinç” geliştirilmesi amacıyla “Yeni Bir Avrupa Birlikte Mümkün” başlıklı TV ve radyo spotları hazırladık. Ayrıca, Avrupa Komisyonu Genişleme Genel Müdürlüğü ile birlikte “Saklı Hazineler” spotu ve AB Türkiye Delegasyonu ile birlikte “Avrupa ve Türkiye Birlikte Çalışıyor” başlıklı spotları gerçekleştirdik. Bahse konu spotlar ulusal televizyon kuruluşlarında kamu spotu olarak yayınlandı. 

 

  • AB Mali İşbirliği kapsamında, son 4 yılda tesis edilen yapıların kapasitelerinde önemli oranda ilerlemeler kaydettik.  Türkiye-AB mali yardım mekanizmasının genel koordinasyonunu sağlamaktan sorumlu Bakanlığımız, Ulusal Mali Yardım Koordinatörü sıfatıyla, proje önerilerinin adaylık süreci öncelikleri doğrultusunda değerlendirilmesi, proje hazırlık çalışmaları için kurumlarımıza destek sağlanması ve uygulamanın izlenmesi görevlerini yürütmektedir.

 

  • Avrupa Birliği mali yardımları Katılım Öncesi Yardım Aracı (IPA) adı altında birleştirilerek, 2007-2013 döneminde ülkemizin kullanımı için yaklaşık 4,8 milyar Avro tahsis edildi.

 

  • Bakanlığımız, IPA’nın Geçiş Dönemi Desteği ve Kurumsal Yapılanma başlıklı birinci bileşeninin programlama ve izleme faaliyetlerini başarıyla gerçekleştirdi.

 

  • İlgili bileşende 2009 yılında toplam 205 milyon Avro’luk 34 adet projeden oluşan proje paketini, 2010 yılında 218 milyon Avro’luk 33 adet projeden oluşan proje paketini, 2011 yılında 230 milyon Avro’luk 39 adet projeden oluşan proje paketini ve son olarak 2012 yılında 214 milyon Avroluk 13 projeden oluşan proje paketini hazırladık.

 

  • 7. Çerçeve Programı katılım bedelinin indirilmesini sağladık. Avrupa Komisyonunun Türkiye’nin ödeyeceği üyelik aidatında 62 milyon Avro tutarında indirim yapılmasını kabul etmesiyle tasarruf edilen miktar bilim ve araştırma için ek kaynak olarak kullanılabilecektir.

 

  • Bakanlık olarak, Bulgaristan-Türkiye IPA Sınır Ötesi İşbirliği Programı’nın ve ENPI Karadeniz Havzasında Sınır Ötesi İşbirliği Programı’nın Ulusal Otoritesi olma görevini yürüttük. Bulgaristan-Türkiye IPA Sınır Ötesi İşbirliği programı kapsamında Temmuz 2011’de toplam 9 milyon avro bedelli 47 adet proje uygulanmaya başladı.

 

  • Yine AB fonlarıyla, AB ve Türkiye arasındaki sivil toplum diyaloğunu güçlendirmeye yönelik projemizin ilk aşamasını 2009 yılının Kasım ayında, ikinci aşamasını 2012 yılı Kasım ayında tamamladık. İlk aşama kapsamında, belediyeler, odalar, dernekler ve vakıflarımızın gerçekleştirdiği 119 projeye; ikinci aşamada ise çoğunluğu “Tarım ve Balıkçılık” ve “Kültür ve Sanat” alanında gerçekleşen 97 projeye hibe desteği sağladık. Projeler ile yaklaşık 3 milyon AB ve Türkiye vatandaşına ulaştık.

 

  • “Siyasi Kriterler” ve “Medya” alanlarında hibe desteği sağlayacak olan AB ve Türkiye Sivil Toplum Diyaloğu-III programının hazırlıklarını da 2012 yılı içinde tamamladık. 2013 yılı başında duyurulacak olan program kapsamında, sivil toplum kuruluşlarına 9 milyon Avro üzerinde destek sağlayacağız.

 

  • Eylül 2012’de başlattığımız, avukatların Yargı ve Temel Haklar faslına ilişkin farkındalıklarının artırılmasını amaçlayan, Avrupa Birliği Bakanlığı, Adalet Bakanlığı ve Türkiye Barolar Birliği’nin işbirliğiyle yürütülen “Avukatlar için Yargı ve Temel Haklar” projesi ile yedi ilde 350 avukata Yargı ve Temel Haklar faslına yönelik eğitimler veriyoruz.

 

  • Ülkemiz AB mevzuatının uyumlaştırılması ve uygulanması için Avrupa Komisyonu tarafından sağlanan, kısa vadeli teknik destek mekanizmasından (TAIEX) en fazla yararlanan ve en iyi uygulayıcı ülke oldu. 2009-2011 döneminde de, 23.000 kamu görevlimizin TAIEX mekanizmasından yararlanmasını sağladık.

 

  • TAIEX kapsamında müzakere fasılları ile ilgili konuların yanı sıra özellikle siyasi kriterler alanında “Kolluk Kuvvetlerinin Güç Kullanımı”ndan “Yolsuzlukla Mücadele”ye, “Türkiye’deki Roman Vatandaşlar”dan “Çocuk Adalet Sistemi”ne, “İfade Özgürlüğü”nden “Ayrımcılıkla Mücadele”ye kadar birçok konuda seminer ve çalıştaylar düzenlendi.

 

  • Bakanlığımız eğitim faaliyetlerine de öncelik verdi. Bakanlığımızca 2006-2008 yılları arasında yürütülen “Avrupa Birliği ile Müzakere Sürecinde Yer Alan Personele Yönelik Eğitim” (Euroskills) Projesini 2013 yılında yeniden yürütmek üzere çalışmaları hayata geçirdik. Proje kapsamında, kamu kurumlarımızın, AB ve ilgili müzakere fasılları kapsamındaki birimlerinden 75 uzmana “AB’ye Katılım Müzakere Becerileri” ve “Genel İletişim ve Sunum Becerileri” başlıklarında eğitimler düzenlenecektir.

 

  • Bugüne kadar Türk bürokratlar, öğrenciler, akademisyenler, sivil toplum ve özel sektör çalışanlarından oluşan 1,400 kişiye burs imkânı sağlayan “Jean Monnet Burs Programı” ile Türkiye’de AB konularında uzmanlaşmış insan kaynağının oluşması açısından çok önemli katkılar sağlandı. Jean Monnet bursu kapsamında, son dört yıl içerisinde kamu çalışanları, öğrenciler, akademisyenler, STK temsilcileri ve özel sektör çalışanlarından oluşan yaklaşık 400 kişiye AB üyesi ülkelerde burslu eğitim görme fırsatı sağlandı. 2013-2014 akademik yılı kapsamında burs alacak kişi sayısını 100’den 130’a çıkardık.

 

  • Kamu kurumları arasında bir ilke imza atarak Bakanlığımız personeli için Harvard Üniversitesi ile burs programı oluşturduk.

 

  • Avrupa Birliği Bakanlığı tarafından hayata geçirilen Avrupa Koleji Yüksek Lisans Burs Programı ile geleceğin Avrokratlarını yetiştirmek üzere önde gelen eğitim kurumlarından Avrupa Koleji ile işbirliği çerçevesinde bu yıl daha çok gencimize, özel şirketlerin de desteğiyle burs olanağı sunduk. Son üç yılda Avrupa Koleji’ne toplam 53 gencimizi gönderdik. AB Bakanlığı’nın koordinasyonda sivil toplum kuruluşları ve özel sektörün desteğiyle sağlanan burs sayısı 2012-2013 akademik yılı için ise 22’ye ulaşmıştır.

 

  • Hollanda ile ikili işbirliğimiz kapsamında ve MATRA programları çerçevesinde, 2010 ve 2011 yılları içerisinde AB İl Daimi Temas Noktası olarak görev yapmakta olan 81 ilin vali yardımcılarına yönelik olarak Hollanda’nın Maastricht kentinde Avrupa Kamu Yönetimi Enstitüsü EIPA tarafından AB Kurumsal Yapısı ve İşleyişi konularını içeren üç günlük eğitimler düzenledik.

 

  • 2012 yılında Hollanda ile ikili işbirliğimiz kapsamında yürüttüğümüz bir diğer MATRA projesi ile 81 ilimizde Valiliklerde görevli İl Basın ve Halkla İlişkiler Müdürleri ile İl Ticaret Odalarında görevli Basın ve Halkla İlişkiler Sorumlularına yönelik eğitimler düzenledik. Ayrıca 24 katılımcı ile Barselona’da bulunan Avrupa Kamu Yönetimi Enstitüsüne (EIPA) 3 günlük bir çalışma ziyareti gerçekleştirdik.

 

  • Çeşitli Kalkınma Ajanslarından, belediyelerden ve ayrıca farklı kurum ve kuruluşlarından uzman personele “AB ve Türkiye’nin AB Üyelik Süreci, AB Müzakere Sürecinin Türkiye’deki Koordinasyonu, AB Hibe Programları Kapsamında Proje Destekleri ve Birlik Programları” konularında Türkiye’de ve Brüksel’de bilgilendirmeler yaptık.

 

  • Lüksemburg ile ikili işbirliğimiz kapsamında kamu çalışanlarımızın AB Müktesebatı konularında gerek Türkiye’de gerek Lüksemburg’da düzenlenen eğitim programlarına katılmasını sağladık.

 

  • Yerel Yönetimlere yönelik faaliyetlerimiz artarak devam etti. Valilerimiz ve muhtarlarımız vasıtasıyla en büyük yerel yönetim birimi illerimizden en küçüğü köy ve mahallelerimize kadar ulaştık.

 

  • 2010 yılı Ocak ayında başlattığımız “Valiliklerin AB Sürecinde Etkinliğinin Artırılması Projesi” ile yerelde üç ayaklı bir AB yapılanması oluşturduk. 81 ilimizde Vali Yardımcısı seviyesinde İl AB Daimi Temas Noktaları belirledik. Daimi Temas Noktası koordinasyonunda ildeki kamu ve sivil toplum temsilcilerinden oluşan “Avrupa Birliğine Uyum Danışma ve Yönlendirme Kurulları” (AB UDYK) ve ildeki AB faaliyet ve projelerinin koordinasyonunu sağlayan “Valilik AB Birimleri”ni geliştirdik.

 

  • 2013 yılı Ocak ayı itibarıyla üç yılını tamamlamış olan Proje kapsamında, 3500 kişiye eğitim verdik. Valilik AB Birimlerimiz aracılığı ile toplamda 4000’in üzerinde projeye destek sağladık ve yaklaşık 650 adet AB UDYK toplantısı gerçekleştirdik. Bütün bu çalışmalarla gerçekleştirilen eğitimler, seminerler ve paneller aracılığıyla toplam 30.000 kişiye ulaştık. İllerde gerçekleştirilen bu faaliyetleri, iki yıldır yayımlanan Valilikler Tarafından Yürütülen AB Çalışmalarına İlişkin Faaliyet Raporunda da bir araya getirdik.

 

  • İllerdeki yapılanmayı “İllerimiz AB’ye Hazırlanıyor” programı başta olmak üzere, çeşitli finansal ve ayni desteklerle 2012 yılında da destekledik. 2011 yılında tasarlanmış bir hibe programı olan İllerimiz AB’ye Hazırlanıyor Programının ilk aşamasını, desteklenen 25 ilin proje hedeflerine başarıyla ulaşmasıyla 2012 yılı Haziran ayında tamamladık. Bakanlığımız bütçesinden toplam 1.250.000 TL ayrılmış bu programın başarısı üzerine, programın ikinci aşamasını uygulamaya koyduk.

 

  • 2012 yılı başlarında duyurulan “İllerimiz AB’ye Hazırlanıyor Programı –II” kapsamında, Bakanlık bütçesinden ayrılmış olan 1 milyon TL’yi iki bileşen altında kullandık. “AB Faaliyetlerine Destek” bileşeni kapsamında, 13 ilin projesini destekledik.  Bölgesel işbirliği ve tema bazında AB çalışmalarına ivme kazandırmayı amaçlayan “Bölgesel Projelere Destek” bileşeni altında ise, yedi koordinatör ilin öncülüğünde toplam 26 ilde bölgesel projeler geliştirdik.

 

  • Bakanlık bütçesinden finanse edilen projelerin yanında, valiliklerimiz için AB Katılım Öncesi Mali Yardım Aracı kapsamında bir başka proje daha geliştirdik. 1.950.000 Avro bütçeli “Valiliklerde AB İşleri İçin Kapasite Oluşturulması Projesi” ile yereldeki AB yapılanmasının teknik ve idari kapasitesini artırmayı ve valiliklerin AB’ye üyelik sürecinde ilde önder kuruluşlar haline gelmesini hedefliyoruz.

 

  • Valiliklerimize yönelik çalışmaların yanında belediyelerimizi AB’ye hazırlamak ve belediye hizmetlerinde AB standartlarına ulaşmak amacıyla “Belediyelerimiz AB’ye Hazırlanıyor Projesi”ni başlattık. Proje, 2012 yılında Beylikdüzü ve Beyoğlu Belediyeleri ile düzenlenen çeşitli etkinlikler ve yeni ortaklıklarla devam etti.

 

  • “Ankara AB’ye Hazırlanıyor” projesi için 27 Mart 2012’de Ankara Valiliği ve Ankara Büyükşehir Belediyesi ile bir protokol imzaladık. Proje kapsamında Birlik Programlarına yönelik olarak 500’ün üzerinde yerel yönetim, STK ve özel sektör temsilcisine eğitim verdik.

 

  • “İstanbul AB’ye Hazırlanıyor” Projesi ise 26 Nisan 2012 tarihinde İstanbul Valiliği, İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve Türkiye Belediyeler Birliği ile imzaladığımız protokol ile başladı. Proje kapsamında, İstanbul’un 39 ilçesinde AB ile ilgili çalışmaların yürütülmesine destek olmaları amacıyla Bakanlık tarafından her bir ilçeden sorumlu bir uzman/uzman yardımcısı görevlendirdik. Ayrıca İstanbul ilçelerinin AB yerel yönetimleri ile birlikte AB müktesebatının yereldeki uygulamalarına yönelik olarak ortak projeler geliştirecekleri ve kalıcı işbirlikleri kurabilecekleri “Şehir Eşleştirme Programı”nı geliştirdik.

 

  • 28 Kasım 2011 tarihinde, Vilayetler Hizmet Birliği ile bir işbirliği protokolü imzalayarak “İl Özel İdareleri AB’ye Hazırlanıyor Programı”nı başlattık. Projenin fiili olarak uygulamaya geçtiği 2012 yılı içerisinde toplam 120 il özel idaresi ve valilik personeline Türkiye’ye sağlanan AB mali yardımları ile ilgili olarak proje hazırlama eğitimleri verildi; Brüksel’e çalışma ziyaretleri ile AB kurumları tanıtıldı.

 

  • Yerel yönetimlerimizle işbirliği içinde yapılan bütün bu çalışmaların yanında, Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı ile birlikte, İçişleri Bakanlığı Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü, Türkiye Belediyeler Birliği ve Türkiye Vilayetler Hizmet Birliği’yle işbirliği içerisinde “AB Müktesebatının Yerelde Uygulanması” projesini uygulamaya koyacağız.

 

SONUÇ

 

  • Bugünkü Türkiye tüm bu hummalı çalışmalar, reformlar ve projeler sayesinde dört yıl önceki Türkiye’den daha özgür, daha saydam, daha güçlü, daha itibarlı ve daha demokratik bir Türkiye’dir. İşte bunun içindir ki, biz içeriden gelen her türlü eleştiriye, karamsarlığa hatta karalamaya rağmen, dışarıdan gelen siyasi engellemelere, çifte standartlara rağmen aynı şevk ve azimle çalışmalarımıza devam ediyoruz ve edeceğiz.

 

  • Sözlerime son vermeden önce dört yıl boyunca bizden desteklerini esirgemeyerek AB sürecinin devam etmesini sağlayan başta Başbakanımız olmak üzere değerli kabine üyesi arkadaşlarıma, yüce Meclisimizin değerli parlamenterlerine, bürokrasimizin değerli mensuplarına, çalışmalarımızı halka doğru bir şekilde duyurmamızı sağlayan siz değerli basın mensubu arkadaşlarıma ve son olarak da özverili mesai arkadaşlarım, AB Bakanlığı mensuplarına teşekkür etmek istiyorum.

 



Diğer Haberler

Image
 
Image
 
Image
 
Image
 
Image
 

Güncelleme: 10/01/2013 / Hit: 10,750

Copyrights © 2023 Republic of Türkiye Ministry of Foreign Affairs
Directorate for EU Affairs
Copyrights © 2023 - Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanlığı
Avrupa Birliği Başkanlığı