Egemen Bağış Üçüncü Büyükelçiler Konferansı'nda Bir Konuşma Yaptı

Üçüncü Büyükelçiler Konferansı kapsamında Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış "AB Üyelik Sürecimizin Beşinci Yılında Bir Bilanço: Müzakereler ve Reform Süreci" konulu oturumda bir konuşma yaptı.

Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, yaptığı konuşmada, AB müzakere sürecinde askıya alınmış veya bloke edilmiş diye tüm fasıllarda çalışmaları durdurmak gibi bir düşünceleri olmadığını vurgulayarak, resmen veya gayri resmi olarak elde edilen açılış ve kapanış kriterleri temelinde, bu fasıllar yarın açılabilecekmiş gibi, ilgili tüm kurum ve kuruluşlarla etkin bir işbirliği içinde çalışmalarını sürdürdüklerini kaydetti.

Yürüttükleri bu çalışmalar sayesinde, Türkiye'nin bugün, kısa ve orta vadede, teknik olarak açılan 13 fasla ek olarak, 16 faslı daha açacak, 12 faslı da kapatacak duruma geldiğini söyleyen Bağış, Türkiye'nin AB İlerleme Raporu'nda da tüm fasıllarda ilerleme kaydettiğinin teslim edildiğini dile getirdi.

Resmi müzakere sürecinde, 35 faslın 18'inin siyasi olarak bloke edildiğini anımsatan Bağış "Bu durum, yani fasılların yarıdan fazlasının siyasi nedenlerle bloke edilmesi genişleme tarihinde bir ilk. Ancak, bizim temel amacımız, fasıl açıp kapamak veya açılan kapanan fasılların sayısı değil, yaşam seviyemizin ve standartlarımızın yükselmesidir. AB üyelik süreci de, bu amacımıza ulaşmada bizim için ilave bir itici güç, küçümsenmeyecek motive edici bir olgudur" diye konuştu.

Türkiye'de 12 Eylül 2010 tarihinde yapılan referandum sonunda kabul edilen Anayasa Değişiklik Paketi'nin Kopenhag siyasi kriterlerine uyum çerçevesinde önemli değişiklikler getirdiğine değinen Bağış, Yargı ve Temel Haklar ile Adalet, Özgürlük, Güvenlik fasıllarının 2010 yılında da siyasi blokaja maruz kalmaya devam etmiş olsa da bu başlıklarda da önemli çalışmalar yaptıklarına işaret etti.

Bağış şöyle devam etti:
"AB ile ülkemiz arasındaki en önemli işbirliği alanlarından birini oluşturabilecek enerji faslının açılmasının, enerjiye en az ihtiyaç duyan AB üyesi ülke tarafından bloke edilmesi trajikomik bir durum yaratmaktadır. Aynı şekilde, Akdeniz'in güzel adasının bir bölümünde hâkimiyet gösteren bu üye ülkenin, KKTC'ye yönelik izolasyonların kalkmasını, dolayısıyla diğer AB üyesi ülkelerin KKTC ile ticaret yapmasını engellerken, KKTC ile ticaret yapan tek üye ülke olması da ayrıca düşündürücüdür. Öte yandan biz AB ülkelerinin terörle mücadelede daha yakın işbirliği göstermelerini, daha somut katkıda bulunmalarını bekliyoruz."

Türkiye'nin maruz kaldığı bu haksızlıkların önüne geçilmesinde en önemli görevin, değerli büyükelçilere düştüğünü ifade eden Bağış, onların diplomatik çabaları sayesinde Türkiye'nin haklılığını tüm dünyaya duyurduğunu dile getirdi.

Türkiye'nin müzakere sürecinin Ortadoğu'dan Amerika'ya dünyanın dört bir yanında yakından takip edildiğine işaret eden Bakan Bağış, "Bazı AB ülkelerinin samimiyetsiz ve tutarsız politikası her geçen gün daha fazla kişi tarafından eleştirilmektedir. Değişim cesaret ve özveri istiyor. Bugün AB üyeliğini savunmak cesaret haline gelmiştir. Bu nedenle siz değerli Büyükelçilerimiz ve Dışişleri mensuplarımız başta olmak üzere bu zorlu süreçte bize destek veren bütün cesur insanlara teşekkür ediyorum" dedi. Kaynak: AA