10 Aralık 2009 tarihli Basın Açıklaması

10 Aralık 2009 tarihli Basın Açıklaması

Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Sayın Egemen Bağış'ın 10 Aralık Dünya İnsan Hakları Günü'ne İlişkin Açıklaması
(10 Aralık 2009)  

İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi'nin Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'nda kabulünün 61. yıldönümü olan bugün (10 Aralık) Dünya İnsan Hakları Günü'nü kutlamaktayız. Başbakanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde yürüttüğümüz Avrupa Birliği (AB) sürecinde gerçekleştirilen siyasi reformlar sayesinde bu günü daha da anlamlı bir şekilde kutlamaktayız.

İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi'nde; "İnsanlık topluluğunun tüm üyelerinde bulunan onurun, eşit ve başkasına aktarılamaz hakların tanınması, dünyada özgürlük, adalet ve barışın temelidir" denmektedir. Nasıl ki, Büyük Atatürk'ün kurduğu Cumhuriyet bu evrensel değerlere dayanmaktaysa; Cumhuriyetimizin ilanından sonraki en önemli çağdaşlaşma projesi olan Avrupa Birliği süreci de demokrasi, özgürlükler, insan hakları ve hukukun üstünlüğü alanlarında vatandaşlarımızın hak ettiği en üst seviyeye erişilmesini hedeflemektedir.

AB'ye resmen aday olduğumuz 1999 yılından bugüne tam 10 yıl geçti. Bugünkü Türkiye, 1999 Türkiye'sinden daha özgür, daha demokrat, daha istikrarlı, daha müreffeh ve daha itibarlıdır. Bu süreçte Türkiye çok önemli bir dönüşüm sürecinden geçti. AB'ye katılım sürecinin ivme kazanmasına paralel olarak Türkiye basta Kopenhag siyasi kriterleri olmak üzere pek çok alanda köklü reformlar gerçekleştirdi.
Temel kanunlar değiştirilerek işkenceye karsı güvenceler arttırıldı, ifade ve basın özgürlüğü genişletildi, dernekleşme, toplantı ve gösteri özgürlükleri güçlendirildi, kültürel haklar genişletildi, kadın-erkek eşitliği iyileştirildi. Türkiye'de artık her alanda şeffaf ve hür bir tartışma ortamından söz edilebilmektedir.

AB'nin yayımladığı İlerleme Raporları'na bakıldığında, geçmişteki Raporlarda Türkiye'deki insan hakları ihlallerinden, işkence örneklerinden, gözaltına alınan ya da hapsedilen aydın, yazar, gazeteci, düşünür ve siyasetçilerden bahsedilirdi. Çok değil, 10 yıl önce bir belediye başkanı şiir okuduğu için hapsedilmişti. Bir zamanlar şiir okuduğu için özgürlüğünden mahrum bırakılan bu Belediye Başkanı şu anda Türkiye'nin Başbakanı ve başkanı hapsedilen şehir İstanbul ise şimdi Avrupa'nın 2010 Kültür Başkenti olmuştur.

İnsan haklarının belirleyici değer olduğu, hoşgörü anlayışının hâkim olduğu, barış ikliminin değişmez nitelik kazandığı bir Türkiye için çalışmaya devam edeceğiz.