ENGLISH
  Güncelleme: 21/03/2017

AB Bakanı Ömer Çelik Habertürk'te Gündemi Değerlendirdi

AB Bakanı ve Başmüzakereci Ömer Çelik, Haber Türk'te katıldığı programda gündemi değerlendirdi ve önemli açıklamalarda bulundu.

AB Bakanı Ömer Çelik, Almanya Federal İstihbarat Teşkilatı (BND) Başkanının, "15 Temmuz darbe teşebbüsünün arkasında FETÖ'nün bulunduğuna ikna olmadığına" yönelik açıklamaları hakkında, "Yani NATO, Avrupa Konseyi üyesi Türkiye'nin ve AB ile tam müzakereler yürüten Türkiye'nin terör örgüt olarak tanıdığı bir terör örgütünü biz himaye edeceğiz anlamına geliyor." dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın "Bu millet 16 Nisan'da gereğini gösterecek. AB kriterleri diyerek ne diyorlarsa kendileri ayakları altına alıyorlar. 16 Nisan'dan sonra masaya oturacağız. Gereği neyse bunu yaparız." sözlerinin hatırlatılması üzerine ise AB Bakanı Ömer Çelik, esasında bunun görünen bir tablo olduğunu belirtti.

Bu durumun böyle gitmeyeceğini dile getiren AB Bakanı Ömer Çelik, "Oturmamız lazım, nasıl işbirliği yapacağız veya nasıl beraber çalışacağız. Bununla ilgili birincisi somut, ikincisi uygulanabilir, üçüncüsü ise takvime bağlanmış bir planımızın olması lazım." dedi.

AB Bakanı Ömer Çelik, tartışmaların AB'nin kendini yenileme ve güncelleme süreciyle kendi içerisinde devam ettiğini ifade etti.
AB-Türkiye Zirvesi konusuna da değinen AB Bakanı Ömer Çelik, Türkiye'deki halk oylaması ve bazı Avrupa ülkelerindeki seçimlerin, zirvenin bu yılın ilk altı ayında olmasını mümkün kılmadığını, ancak bu zirvenin bu yıl mutlaka yapılması gerektiğini kaydetti.

AB Bakanı Ömer Çelik, "Bundan sonra nasıl ilerleyeceksek bununla ilgili bu eylem planının çıkması lazım. AB, birbirimizle konuşacağımız hiçbir işbirliği ve diyalog mekanizması üretemiyor. Bunun bu şekilde gitmeyeceği belli ama neye evrileceğini, öncelikle Avrupa'nın neye evrileceğini görmek lazım. 2017 sonunu gördüğümüzde nasıl bir Avrupa ve AB tablosu üzerinde net bir tutuma kavuşmuş olacağız. Tüm bu tablo her halükarda Türkiye'nin önüne yeni imkanlar ve kapasiteler çıkaracaktır." diye konuştu.

- "İstihbarat örgütlerinin başkanlarının röportaj vermesi diye bir şey olmaz"

Almanya Federal İstihbarat Teşkilatı (BND) Başkanının, "15 Temmuz darbe teşebbüsünün arkasında FETÖ'nün bulunduğuna ikna olmadığına" yönelik açıklamaları hakkında ise AB Bakanı Ömer Çelik, bir istihbarat başkanının röportaj vermesinin çok garip olduğunu kaydetti.

AB Bakanı Ömer Çelik, "Demek ki bu zaman ayarlı bir röportaj. Özellikle verilmiş, belli bir mesaja binaen... Zaten herhangi bir istihbarat başkanının bağlı olduğu bakandan veya başbakandan, o ülkenini sistemine göre nereye bağlıysa, bağımsız olarak röportaj vermesi diye bir şey düşünülemez. Zaten istihbarat örgütlerinin başkanlarının röportaj vermesi diye bir şey olmaz. Onlar adı üstünde biraz geri planladırlar, daha perde arkasında bulunurlar. Burada şu söylenmek isteniyor. Yani NATO, OECD, Avrupa Konseyi üyesi Türkiye'nin ve AB ile tam müzakereler yürüten Türkiye'nin terör örgütü olarak tanıdığı bir terör örgütünü biz himaye edeceğiz anlamına geliyor." diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın "Bundan sonra ülkemizde çeşitli sıfatlar altında ajanlık yapan hiçbir Avrupalıya izin verilmeyecektir. İster şahıs olsun, ister kurum olsun." sözlerinin hatırlatılması üzerine Bakan Ömer Çelik, Türkiye'de pek çok aktivist ve gazetecinin faaliyet gösterdiğini belirtti. AB Bakanı Ömer Çelik "Onlar bu faaliyetini rahat bir şekilde yerine getiriyor. Aynı bizim gazetecilerimizin, STK'larımızın Avrupa, Afrika veya başka ülkelerde yaptıkları gibi. Ama son zamanlarda özellikle Suriye meselesinden sonra bunun sayısı arttı. Bunlar ciddi şekilde takip ediliyor. Türkiye egemen bir devlettir. Bahsettikleri, 'İnsani yardım amaçlı olarak buraya geliyor ve insani yardım amacı çerçevesinde ya da diyelim ki mülteciler veya başka unsurlarla ilgileniyorlarsa veya bahsettikleri faaliyet alanları içerisinde kalıyorlarsa, gerçekçi bir faaliyet yürütüyorlarsa bunlarla ilgili zaten bir sorun olmaz. Ama örtülü faaliyet dediğimiz, yani bunların örtüsü altında, hiçbir devletin kabul etmeyeceği, hiçbir egemen devletin kabul etmeyeceği raporlamalar yapıyor, bir takım şeyler yapıyorlarsa bu tabii ki hiçbir şekilde kabul edilemez. Bunlar konusunda müsamahasız olunacaktır. Bunlar konusundaki müsahamasızlığın bizim önümüze basın hürriyeti veya dolaşım hürriyeti gibi getirilmesi kabul edilmeyecektir." ifadelerini kullandı.

- Komiser Hahn'ın sözleri 

AB'nin Genişlemeden Sorumlu Komiseri Johannes Hahn'ın, "Türkiye'nin AB'den giderek uzaklaştığını ve üyeliğinin gerçek dışı olduğu" sözleri hakkında da Bakan Ömer Çelik, Hahn'ı defalarca ideolojik önyargıları nedeniyle uyardığını kaydetti. AB Bakanı Ömer Çelik "Genişlemeden sorumlu komiser olarak faaliyet yürütmüyor, genişlemeyi engelleme komiseri olarak faaliyet yürütüyor. Avusturya'nın çıkarlarına göre, AB genişleme ve komşuluk perspektifini yönlendirmeye çalışan birisi. Ona zaten defalarca, 'Genişleme Komiseri gibi konuşmuyorsunuz, Avusturya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü gibi konuşuyorsunuz' diye söyledim. Türkiye ile bir fasıl açıldığı zaman veya Türkiye ile AB arasında olumlu bir gelişme olacağı zaman kriz geçiren birisidir." diye konuştu.

- ABD'nin yasak kararı

AB Bakanı Ömer Çelik, Avrupa Birliği Adalet Divanı'nın (ABAD) başörtüsü kararıyla ilgili, ABAD'ın bir kadının başörtüsüyle çalışamayacağına hükmettiğini anımsattı. Bakan Ömer Çelik, doğrudan ayrımcılık içeren bir karar olan bu durumun din, vicdan ve düşünce özgürlüğüne aykırı olduğunu kaydetti.

ABD'nin, sekiz ülkeden uçuşlarda, boyutu cep telefonundan büyük elektronik cihazları yolcuların yanlarına almalarını yasaklayan kararını da değerlendiren AB Bakanı Ömer Çelik, "Sosyal veya siyasal hayattaki bir şeyi hemen güvenlik konusu yapma, güvenlik konusu yaptığında da ancak daha çok mantığıyla güvenlik sağlarım demek hiç bir zaman verimli sonuçlar doğurmadı. Bu aşırı güvenlikleştirme, her şeyi güvenlik, aşırı şekilde güvenlik konusuna alma. O zaman şunu yapmak gerekiyor. 'Hiç kimse hareket etmesin, hiç kimse seyahat etmesin, terör biter' gibi bir mantıktır bu." değerlendirmesinde bulundu.

- "Türkiye'nin rejimi bellidir. Demokratik bir cumhuriyettir"

AB Bakanı ve Başmüzakereci Ömer Çelik, konuşmasında şunlara yer verdi:

"Bizde parlamenter sistem deneyimi var deniyor. Nerede var bizde parlamenter sistem deneyimi? Sürekli olarak, çok partili hayata geçtiğimizden bu yana darbelerle kesintiye uğramış. Parlamenter sistem bir tek AK Parti'nin iktidara geldiği 2002'den sonra kesintisiz bir biçimde bugüne kadar uygulanabildi. Onda da bir kapatma davası açıldı, 27 Nisan'da bir muhtıra teşebbüsü oldu, bilindik, bilinmedik bir sürü siyasi sisteme ve istikrara karşı suikast teşebbüsü, FETÖ'nün darbe girişimi. Dolayısıyla öyle bir parlamenter sistem geleneğinden bahsetmeleri doğru değil."

Rejim değişikliği iddiaları hakkında ise Bakan Ömer Çelik, "Türkiye'nin rejimi belidir. Demokratik bir cumhuriyettir. Rejim değişikliği cumhuriyetin içinden cumhuru çıkarmaktır, egemenliğin millete ait olması yetmez, kayıtsız şartsız olması gerekir. Cumhuriyetin özel bekçilere, koruyuculara ve muhafızlara ihtiyacı yoktur. Cumhuriyetin koruyucusu ve sahibi cumhurdur." ifadelerini kullandı.

"Diktatörlük ve tek adamlık" iddiaları hakkında ise AB Bakanı Ömer Çelik, "Siyasi tarihte diktatör dediğin millete karşı tankın arkasına saklanır, bizim cumhurbaşkanımız milletiyle beraber tankın önüne çıkmıştır." dedi.

Kaynak: AA

 


Diğer Haberler

Image
 
Image
 
Image
 
Image
 
Image
 

Güncelleme: 21/03/2017 / Hit: 4,347

Copyrights © 2023 Republic of Türkiye Ministry of Foreign Affairs
Directorate for EU Affairs
Copyrights © 2023 - Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanlığı
Avrupa Birliği Başkanlığı